ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasına, katılma alacağı ve katkı payı alacağının hesaplanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ....aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında mahkemenin yetkisizliğine dair...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 184/21 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtilen banka mevduat hesabı ile ilgili olarak alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı.... süresinde olmayan cevap dilekçesi ile; yetkisizlik itirazında bulunmuş, yetki itirazının reddi halinde evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malların değerlerinin hesaplamaya katılarak paylaştırılmasını savunmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak isteğine ilişkindir....
TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Dava konusu arsa vasfıyla tapuya kayıtlı bulunan ve üzerinde bina olduğu belirlenen 163 ada 6 parselin 1/6 payı 21.6.2001 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. -//- 2012/10823-2013/4949 -2- Davacı tarafından katkının yapıldığı iddia edilen taşınmazın satın alındığı tarihte eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir....
Dava ve karşı dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, bu tür davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır. Taleplerin değerlendirilebilmesi için ihtiyati tedbire ilişkin bir takım açıklamaların ve tespitlerin yapılması gerekmektedir. İhtiyati tedbir öğretide "...kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir....
Bu amaçla bu istemlerin ayrı ayrı dava değerleri açıklattırılıp, nispi peşin harcının tamamlattırılması (Harçlar Kanunun md.30-32); harç tamamlandığı takdirde boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği ve mal rejimine ilişkin davanın dinlenebilir hale geldiği gözetilerek tüm deliller değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken; ziynet ve ev eşyaları talebi ve mal rejimi tasfiyesi istemleri konusunda yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi; düğünde takıldığı söylenen para ile ilgili olarak da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.03.2011 (Prş.)...
Mahkemece, davacı birleşen dava davalısı kadının meskenin ikametgah olarak kullanılmasından kaynaklanan alacak isteği ile araçlara ilişkin isteğinin mal rejimine ilişkin olmaması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle reddi ile talep halinde dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm; davalı birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 25.11.2006 tarihinde evlendikleri, 03.08.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 21.01.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222. maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Dava konusu araç, 19.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı koca tarafından edinilmiş ve boşanma davasının açılmasından hemen önce 19.06.2007 tarihinde satış yoluyla diğer davalı kardeşi ...'ya devredilmiştir....
Taraflar arasında TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyalarının, nişan, nikâh ve çocuk için takıldığı anlaşılmakla, TMK'nın aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.8.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temyiz talebinin reddine dair verilen 14.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda, paydaşlar arasında harici ve eylemli taksim sonucu davacının kullandığı kısma davalının yol açmak ve eşya koymak suretiyle elattığından elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Taşınmaz malın aynı ile ilgili bu tür davalarda dava değeri 1.090.00 YTL'yi geçmese bile verilen nihai kararlar Yargıtay incelemesine tabidir. Zira H.U.M.K.nun 427/4.maddesindeki kesinlik sınırı taşınır mal ve alacak davalarında uygulanır....
Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyasının, ... törenlerinde ve müşteki çocuk için takıldığı anlaşılmakla, 4787 sayılı Kanunun 1-4 ve TMK'nın aile hukuku ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....