WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE :Davalar mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir. Tüm dosya kapsamı ile; Tek istinaf başvurusunda bulunan davalı-birleşen davacı kadının istinafı davacı-birleşen davalı müteveffa eski eşi tarafından açılan davaya ilişkindir.Zaten birleşen kendi davası tam kabul edilmiştir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erer(TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....

    TMK.nun 225/1 fıkrasında; “mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka mal rejiminin kabulüyle sona ereceği” öngörülmüştür. TMK.nun 178. maddesinde ölümden söz edilmediğine göre, TMK.nun 5. maddesi yoluyla somut olayda Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. BK.125. maddesinde “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava 10 yıllık müruru zamana tabidir” hükmündeki her dava sözcüklerini “bütün alacaklar” şeklinde anlamak gerekir. Diğer bir deyişle, mal rejiminin ölüm sebebiyle sona ermesi halinde, taşınmazın hangi mal rejimine tabi olduğu nazara alınmaksızın 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır....

      Konya İli Meram İlçesi 17687 ada 10 parselde bulunan taşınmaz yönünden yapılan değerlendirmede: Dava konusu taşınmazın tam hisse ile 31/10/2000 tarihinde arsa vasfı ile davalı adına edinildiği, arsanın mal ayrılığı rejimine tabii olduğu, ev hanımı olan davacının bu arsanın alınmasına herhangi bir somut katkısının iddia edilmediği, hal böyle olunca arsanın mal ayrılığı rejimine tabii olması sebebi ile davalının kişisel malı olduğu, arsa üzerindeki binanın inşaatına başlama ve bitiş tarihleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, buna göre, taşınmazın yapı ruhsat tarihinin 27/06/2001 tarihi olduğu, Medaş'tan 10/07/2001 tarihinde şantiye abonelik sözleşmesi ve Koski'den 05/07/2001 tarihinde inşaat aboneliği sözleşmesi yapıldığı, taşınmazın aplikasyon krokisinin de 06/06/2001 tarihinde hazırlandığı, her ne kadar taşınmazın aplike vizesi 11/10/2002 tarihinde, su basman vizesi 15/10/2002 tarihinde verilmiş ise de, bundan bir hafta sonra 18/10/2002 tarihinde yapı kullanma izin belgesi...

      Türkiye Cumhuriyeti ile ... arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki ... mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, ...’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu ... rejimine tabi olduğu ilk günün, ... mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür. Yurtdışında çalışan ... vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6'ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır....

        Büyükelçiliği .... yazısının gönderildiği ve bu haliyle davanın ilk hüküm gibi kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. .... arasında imzalanan...Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü,... sigortaları hakkındaki ...mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, ...’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, ....’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu... rejimine tabi olduğu ilk günün, ... mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür. Yurtdışında çalışan ... vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde ...’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6'ncı maddesinde belirlenmiştir....

          un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292/1, 293/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlerine özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... Anadaolu 15....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 8.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Uyuşmazlık 13 parsele yöneliktir. Tapu kayıt örneğine göre bu parselde davacı ...'in (2/6) payı bulunmaktadır. Kayıt maliklerinden sağ olduğu anlaşılan ... paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda (2/6) payına karşılık davalı ... Gıda Ltd.Şti. ile 6.3.1998 günlü kira sözleşmesini imzalamıştır. Diğer davalılar ... ile ... 'in kayıt maliki olmadığı anlaşılmaktadır....

              Aile Mahkemesi tarafından ise, TMK'nın Aile ve mal rejimlerine ilişkin hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir durum bulunmadığı, bu nedenle maddi ve manevi zarar talebinin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, davalının evlilik birliği içerisinde gayri resmî ilişki yaşadığı iddiası ile uğranılan 60.000.- TL manevi zararın ve davalının baskı sonucu üzerine aldırdığı iddia edilen evin bedeli olan 60.000.-TL maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında ayrıca derdest boşanma ve alacak davaları olduğu da anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta TMK'nın Aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerin tatbikini gerektiren bir husus bulunmadığından, davada görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......

                Değerlendirme 1.Davacı erkek vekilinin dava dilekçesindeki talebi, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. 4721 sayılı Kanun`un 179 uncu maddesinde mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş, 202 nci ve devamı maddelerinde ise eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler yer almıştır. 2.4787 sayılı Kanun`un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında 22.11.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı Kanun`un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu kabul edilmiştir. 3.Tüm bu açıklamalar kapsamında İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin talebinin eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesine yönelik olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken...

                  UYAP Entegrasyonu