WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetmeliğinin 121/2. maddesi gereğince "Eşyanın teslimine kadar; a) Eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden, b) Beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden, önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai işlem uygulanmaz." hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; ... eşyasının muayene edileceğinin idarece beyan sahibine bildirilmesi halinde bu beyannamenin iptalinin talep edilemeyeceği, eşyanın kontrol türünün bilgisayar sistemi tarafından kırmızı hat olarak belirlenmesi halinde bu eşyanın fiziki muayenesinin zorunlu olduğu, eşyanın kontrol türünün kırmızı hat olarak belirtilmesi halinin beyan sahibine eşyanın fiziki olarak muayene edileceğinin bildirilmesi anlamına geldiği, böyle bir durumda muayene sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği, beyannamenin iptalinin cezai hükümlerin uygulanmasına engel olmayacağı sonucuna...

    Bu bağlamda, ithal konusu eşyanın gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulması ve eşya hakkında gümrük idaresine belirlenen usulde detaylı bir bildirimde bulunulması zorunludur. Gümrük beyanı olarak tanımlanan bu durum eşyaya hangi gümrük ve dış ticaret kurallarının uygulanacağını belirlemekte ve ait olduğu eşyanın vergileri ve cezalarından dolayı taahhüt ve beyan sahibi açısından bağlayıcı niteliktedir. (4458 sayılı yasa 60 ve 61-3 mad.)...

      Tarafların, 24.04.1998 tarihli satış vaadine konu yaptıkları 1777,68 m2 miktarın davalının verasette iştirak rejimine tabi olarak maliki bulunduğu hususunda bir çekişmeleri yoktur. Davada, davalıya ait payın tamamının iptal ve tescili istendiğinden, dava da kısmen kabul edildiğinden, reddolunan bölüm için davalı yararına avukatlık ücreti takdirinde de bir yanılgı bulunmamaktadır. Ancak; HUMK’nun 389.maddesi uyarınca, hükümde taraflara yükletilen hak ve borçların açık biçimde yazılması gerekir. Aksi takdirde, hüküm infaz edilemez ve taraflar yeni bazı çekişmeler içine düşer. Yukarıda belirtildiği üzere, 2507 sayılı parselin mülkiyeti elbirliği rejimine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde, hiçbir ortak için tasarruf edebilecek pay söz konusu değildir. Elbirliği ortaklığı, tüzel kişiliği olmayan bir ortaklıktır. Mal üzerinde ortakların doğrudan doğruya hakları yoktur. Mülkiyetin sahibi, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklık yani ortakların bütünüdür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejimine ilişkin davada verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkin olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Uyuşmazlığın mal rejimine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: İLGİLİ MEVZUAT: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, serbest dolaşıma giriş rejimine veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarında veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5'i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınacağı hükme bağlanmıştır....

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, olayda, davalı idarece, antrepo rejiminin ihlali ve TIR karnesi muhteviyatı eşyanın antrepoda çalınan eşya olarak kabulü suretiyle işlem tesis edilmiş ise de dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, henüz mühürlerin sökülerek aracın boşaltılmadığı ve antrepo beyannamesinin düzenlenmediği, dolayısıyla transit rejiminin sona ermediği, ayrıca 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen, antrepo rejimine tabi tutulmuş eşyanın antrepo içerisinde iken çalınması durumunda dahi antrepo işleticilerinin sorumluluğunun belli koşullara bağlandığı hususları dikkate alındığında, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tır karnesi muhteviyatı eşyalara ilişkin vergilerin ödemesinden antrepo işleticisinin sorumlu olduğu ileri sürülmektedir....

                Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK'nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, 5. Suçta ele geçen eşyanın TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilirken, hüküm fıkrasında müsadere hükmüne atıf yapan 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesinin gösterilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Bu bağlamda, ithal konusu eşyanın gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulması ve eşya hakkında gümrük idaresine belirlenen usulde detaylı bir bildirimde bulunulması zorunludur. Gümrük beyanı hangi gümrük ve dış ticaret kurallarının uygulanacağını belirlemekte ve ait olduğu eşyanın vergileri ve cezalarından dolayı taahhüt ve beyan sahibi açısından bağlayıcı niteliktedir. (4458 sayılı yasa 61/3) Dosyanın incelenmesinden gümrük tarifesini oluşturan unsurlardan olan eşyanın tanımlandığı beyan edilen GTİP den farklı olduğu yönünde idarece yapılan kimyasal tetkik ile farklı GTİP de olduğu tespit edilmiş, davacı tarafından itiraz üzerine tekrar yapılan tahlil ile aynı neticenin çıktığı davacının beyan ettiği GTİP ile tespit edilen GTİP vergisinin farklı olduğu analiz raporu ile tespit ve ispat edilmiştir....

                    Dava konusu eşyanın karayolu ile geldiği ve Yasa'nın 46/2-a maddesinde belirtilen geçici depolama süresi olan 20 gün ve 30 güz uzatma süresinin dolmasına rağmen eşyanın tasfiye hükümlerine tabi tutulmadığı ve antrepoda uzun süre bekletildiği, eşyanın geçici depolama süresini doldurduğundan aynı Yasa'nın 177. madde hükümlerinin gereğinin zamanında yapılması gerekirken 27/04/2017 tarihinde tasfiyelik hale gelen eşya hakkında bu işlemin antrepo işleticisi davacı tarafından 03/11/2017 tarihinde yapıldığı yani, eşyanın antrepoda uzun süre beklemesine davacının sebebiyet verdiği oysa ki, bu dilekçenin 27/04/2017 tarihinden 10 gün sonra verilmesi ya da, dava konusu eşyanın antrepoda uzun süre beklemesini gerektirecek somut bir belge ya da antrepo rejimine tabi tutulduğunu gösterir antrepo beyannamesinin verildiğinin ortaya konulması gerektiği, aksi takdirde davacı alacağının 60 gün ile sınırlı olacağı belirtilmiş ve mahkemece de işbu değerlendirme doğrultusunda karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu