"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynetler, vekalet ücreti ve mal rejiminden kaynaklı alacak talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.12.2015 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av....Argun geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı tarafından birlikte açılan boşanma ve mal rejiminden kaynaklı alacak davasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebi davadan tefrik edilmekle, yapılan yargılamada, davacı maddi tazminat olarak açtığı davasını, davalı üzerine kayıtlı arsanın 100.000,00 TL'lik bedelinin adına tahsili şeklinde açıklamada bulunduğu, evlilik birliği içerisinde alındığı için 100.000,00 TL'lik kısmını talep konusu ettiği, davacının açıklaması dikkate alındığında davanın mal rejiminden kaynaklı alacak davası olduğu, davacının dava dilekçesinde delil bildirmediği, tefrik olunan dosyada da verilen süre içerisinde delil bildirmediği, dosya içerisine alınan tapu kaydından dava konusu taşınmazın, davalı adına kayıtlı olduğu, alacak miktarının belirlenmesi için keşif ve değer tespiti gerektiği, edinilmiş mal olup olmadığı ve alacak miktarının ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacı tarafın verilen süre içerisinde mal rejiminden kaynaklı alacak nevini (katılma/değer...
Bu halde davacı vekiline, hangi mal varlığından ne miktarda hangi alacak talebinde bulunulduğu yönünde süre verilmeden yazılı şekilde tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı tarafın talebi, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup bu halde mahkemece öncesinde tesis edilen ihtiyati tedbire ilişkin ara kararlarının HMK. 396. madde kapsamında değerlendirilmesi de mümkün bulunmamaktadır....
Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...
gerekçe ile tedbirin kısmen reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır." şeklinde karar verdiğini, bunun üzerine yerel mahkemenin istinaf ilamı doğrultusunda; aracın satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile boşanma ve mal rejiminden kaynaklı alacakları nedeniyle İİK.nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak aracın haciz ve satışını isteyebilmeleri, İİK.nun 227. vd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Taraflarca sunulan boşanma protokolünde ve duruşmadaki sözlü beyanlarında aralarında mal rejiminden kaynaklı alacakları olmadığı yönünde herhangi bir beyanları bulunmamaktadır. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1). Bu itibarla boşanma protokolünde ve duruşmadaki beyanlarında bulunmamasına rağmen tarafların mal rejiminden kaynaklı alacaklarının olmadığının tespiti yönünde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/1. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2021 (Çrş.)...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/510 E. ve 2018/538 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 22.01.2019 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında evlilik birliği boyunca yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, boşanma kararında ve boşanma protokolünde, tarafların mal rejiminden kaynaklı hak ve alacaklarının tespitinin yapılmadığını, davacının mal rejiminden kaynaklı hiçbir alacağından feragat etmediğini ve davalı ile anlaşmaya varılmadığını, davacının mal rejiminden kaynaklanan alacaklarının davalı tarafından da bugüne kadar ödenmediğini, evlilik birliği boyunca tarafların birikimlerinin davalı tarafça haksız şekilde kendi uhdesinde tuttulduğunu, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda tasfiyeye ilişkin bir hüküm bulunmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma alacağının boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep...
DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, ... Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ... 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 (Pzt.)...