Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, “..fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 18.000 TL değer artış payı katılma alacağının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine..” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... Yazıcı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı MK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonra yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma payı alacağı isteğine ilişkindir (TMK.nun m. 231, 235, 236). Taraflar 15.9.2003 tarihinde evlenmiş, 25.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 6.3.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında; evlendikleri 15.9.2003 tarihinden boşanma davasının açıldığı 25.10.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TKM. m. 202). Taraflar arasındaki mal rejimi TMK. nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

    niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/11/2013 tarih 2013/8- 185 Esas 2013/1601 Karar sayılı ilamında da "tarafların mal talepleri yoktur" ibaresinin mal rejiminden kaynaklanan alacağı da kapsadığının kararlaştırıldığı gözetildiğinde mahkemece davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kararın kaldırılmasına ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava, 4721 sayılı TMK'nu yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan ve TMK'nun 202, 219, 229, 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar, 10.02.1993 tarihinde evlenmişler, 09.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve 10.02.2009 tarihinde temyizden feragat sonucu kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Saptanan bu durum karşısında taraflar arasında evlendikleri 10.02.1993 tarihinden, TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 01.01.2002 tarihinden, boşanma davasının açıldığı 09.02.2009 tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202, 4722 s.K. m.10)....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı tarafından birlikte açılan boşanma ve mal rejiminden kaynaklı alacak davasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebi davadan tefrik edilmekle, yapılan yargılamada, davacı maddi tazminat olarak açtığı davasını, davalı üzerine kayıtlı arsanın 100.000,00 TL'lik bedelinin adına tahsili şeklinde açıklamada bulunduğu, evlilik birliği içerisinde alındığı için 100.000,00 TL'lik kısmını talep konusu ettiği, davacının açıklaması dikkate alındığında davanın mal rejiminden kaynaklı alacak davası olduğu, davacının dava dilekçesinde delil bildirmediği, tefrik olunan dosyada da verilen süre içerisinde delil bildirmediği, dosya içerisine alınan tapu kaydından dava konusu taşınmazın, davalı adına kayıtlı olduğu, alacak miktarının belirlenmesi için keşif ve değer tespiti gerektiği, edinilmiş mal olup olmadığı ve alacak miktarının ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacı tarafın verilen süre içerisinde mal rejiminden kaynaklı alacak nevini (katılma/değer...

      Taşınmazlar ve edinme tarihine göre davacının isteği büro yönünden 743 sayılı TKM'nun (Mülga) 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı, mesken ve araç yönünden 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 219, 229, 230, 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Dava konusu ... plaka sayılı araç edinme tarihi itibariyle edinilmiş mallardandır....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

        Dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma payı alacağı isteğine ilişkindir (TMK.m.231, 236). Taraflar, 24.8.1984 tarihinde evlenmiş, 4.3.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve Yargıtay denetiminden geçerek 22.12.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 4.3.2005 tarihine kadar ise, başka bir mal rejimi seçtiklerini ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m. 202, 4722 s.K. M.10). Taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi TMK.nun 225/2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

          Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı ve artık değere katılma alacağı miktarları hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/237 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen ara kararına karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi ile davacı adına kayıtlı motosiklet ve ve varsa diğer araçların tasfiyeye dahil edilerek, ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemece reddedildiğini belirterek, müvekkilinin dava sonunda alacağına kavuşabilmesi için davacı adına kayıtlı araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın edinilme tarihi itibariyle edinilmiş mal olduğu, dolayısıyla erkeğin dava konusu taşınmaz üzerinde katılma alacağı olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulü ile 105.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğin verilmesine, birleşen davada mal rejiminden kaynaklanan alacak istemi yönünden yapılan inceleme ise her ne kadar kadın tarafından mal rejiminden kaynaklı alacak davası açmışsa da aynı zamanda taşınmazları için kullanıldığını iddia ettiği ziynetler yönünden de alacak davası açtığı, kadının, ziynet eşyalarının, erkek tarafından dava konusu taşınmaz için kullanılmak üzere alındığı ve kendisine iade edilmediği vakasını ispatladığı, dava konusu ziynet eşyalarının değerinin, taşınmazın değerinden daha yüksek olduğu...

              UYAP Entegrasyonu