AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2020 NUMARASI : 2018/412 ESAS-2020/252 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı T1 tarafından Antalya 5. Aile Mahkemesi'nin 2016/785 esas sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı istemine ilişkin açılan davanın, Antalya 5. Aile Mahkemesi'nin 2016/712 esas sayılı dosyasında davalı Duygu Yiğit tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemenin 2016/712 esas ve 2017/351 karar sayılı ilamı ile davacı T1 tarafından açılan mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı istemine ilişkin açılan davanın boşanma kararı kesinleştiğinde ayrılarak ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiştir....
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2021 NUMARASI : 2019/346 ESAS 2021/842 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde davalı adına 37468 ada , 1 parsel, 37498 ada 5 nolu parsellerin alındığını belirterek mal rejiminin tasfiyesi suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( 743 sayılı TKM m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir ( 4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202/1 )....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve eşya alacağı isteğine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece, ev eşyalarına yönelik verilen ret kararı,dava dilekçesi, deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yerinde ise de; davalı eş adına olan taşınmazın üzerine yapılan iki katlı bina yönünden hatalı olmuştur. Şöyle ki, güçlü delil kabul edilerek davanın reddine esas alınan ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/341 Esas, 2012/724 Karar sayılı dava dosyasında her ne kadar Yargıtay 14....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesinin ve buna bağlı alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde, boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği hususu öteden beri Yargıtay 8. Hukuk Dairesince ilke olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 8. HD'nin 20/02/2019 tarih ve 2017/13253 Esas, 2019/1687 Karar, 10/04/2019 tarih ve 2018/12846 Esas, 2019/3941 Karar vs.) Mal rejiminin tasfiyesi davalarında görülebilirlik koşulu dava şartı niteliğindedir....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın yasal dayanağının Borçlar Kanununun 18. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacının katkı payı alacağının tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Gerek 713 sayılı TMK.nun 170. maddesi uyarınca mal rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallarda kaynaklanan “katkı payı alacağı” ve gerekse 4721 sayılı TMK.nun hükümleri gereğince yasal mal rejimi olarak benimsenen, edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan “katılma alacağı” şahsi hak niteliğinde bir alacak olup ayın (mülkiyet) hakkı niteliğinde değildir. Esasen 07.10.1953 tarih ve 1953/8 Esas, 1953/7 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Bölümü kararı uyarınca; istekte bulunan kişi ayın (mülkiyet) isteme olanağı bulunmamaktadır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 22 AU 710 plakalı 2008 model Caddy marka araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 05.10.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....
DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 2000 yılında evlenmiş olduklarını, evlilik birliği içerisinde davalı adına kayıtlı 62035 ada 5 parsel nolu gayrimenkul üzerine birlikte 3 katlı ev yaptıklarını, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle Samsun 3.Aile Mahkemesinin 2017/503 esas sayılı boşanma davası açtığını, dosyanın halen derdest olduğunu, dava konusu taşınmazı tarafların birlikte yaptıklarını, müvekkil ile davalı arasındaki mal rejiminin tasfiyesine , mal rejiminin tasfiyesi kapsamında " Yeni Mah. 3269 sokak no : 9/1 Atakum/SAMSUN " adresinde bulunan tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, mal rejiminin tasfiyesi çevresindeki alacak öğeleri ve miktarı yargılama aşamasında netleşeceğinden katkı payı alacağının, değer artış payı ve katılma...
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 19.08.1999 tarihinde evlenmiş, 13.08.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 03.05.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 02.04.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir....