Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu’nun 26.09.2012 tarih ve 2012/8-192 Esas, 2012/629 Karar sayılı kararı ile mal rejimi davalarında muvazaa nedeniyle açılan davaların sonucunun beklenmesine de gerek bulunmamaktadır. Muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının olumlu sonuçlanması halinde, davacının mal rejimi nedeniyle alacağı kararla hak ettiği alacağının tahsilini kolayca sağlayabilecektir. Bunun dışında mal rejimi davasına bir etkisi olmayacaktır. Şayet muvazaa iddiasına dayanmayıp, sadece tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak denilmiş olsaydı terditli istek kabul edilip birlikte görülmesi mümkün olabilirdi. 2-) Hükmün 3. bendinde davalı ... adına açılan davanın reddi doğrudur. Her ne kadar davalı ...’un soyadı yanlış yazılmışsa da, bu durum maddi hata olup mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır. 3-) Hükmün 4. bendinde davacının isteği, iddianın ileri sürülüş şekline göre artık değere katılma isteği yönündedir....

    Mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmek mal rejimi davalarının mantığına ve hakkın özüne aykırı düşer. Mal tabiri oldukça dar bir kavramdır. Bu nedenle bu tabirin katkı payı ya da edinilmiş mallardan kaynaklanan taşınır ya da taşınır niteliğindeki eşyaları da kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, “mal” tabirinin tüm eşyaları kapsadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmesi yönündeki değerli çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum....

      DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalının Bergheim Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.04.2013 kesinleşme tarihli 64 F 5/12 sayılı kararı ile boşandıkları, boşanma kararının Bafra 1....

      Davacı ile ölen davalı arasındaki mal rejimi, ölümle değil, evliliğin boşanma sebebiyle sona erdirilmesine karar verilmiş olması sebebiyle, buna ilişkin davanın açıldığı tarihten (5.6.2006) geçerli olmak üzere sona ermiştir. (TMK. m.225/2) Dava; eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken edinilen taşınmaz yönünden, bu taşınmazın edinilmesine sağlanan katkı sebebiyle tazminat; edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken edinilen araç yönünden ise katılma alacağı isteğine ilişkindir. Toplanan delillerden, davacının taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu, katkı oranının en azından 1/2 nispetinde bulunduğu gerçekleşmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacağa hükmedilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında davacının duruşmadaki beyanının mahkeme içi ikrar niteliğinde olup iş bu davada davacı aleyhine kesin teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mal ayrılığı rejiminde; Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. 743 sayılı TKM'nin 153.maddesi uyarınca, kadının eve bakması, temizlik yapması, çocukları yetiştirmesi asli görevidir, bunları yapmak edinilen mala katkı sayılmaz. Somut olayda; eşler, 06.02.1991 tarihinde evlenmiş, 02.04.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....

            GEREKÇE : Dava mal rejiminden kaynaklı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; TMK. 225. maddesine göre, mal rejimi; eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü durumunda ölüm ve sözleşme tarihlerinde sona erdiği gibi, mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Bu tür davalarda diğer eşin; malvarlığının edinilmesi,iyileştirilmesi ya da devredilmesi gibi tasarrufu işlemlerin içerisinde somut bir şekilde bulunması zorunludur....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mal rejiminden (katılma alacağından) kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.12.2019 (Pzt.)...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/531 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki mal rejiminden kaynaklı alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, 30/10/2020 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: GEREKÇE Davacı kadın vekili harca esas değeri 10.000,00- TL olarak bildirdiği dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde edinilen malların mal rejimi gereğince paylaştırılmasını ve davalı adına kayıtlı 550 ada 18 parsel 2 ve 6 numaralı bağımsız bölümler üzerine, ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesini talep etmiştir....

              Taraflar arasında 19.04.1999 tarihinde boşanma davasının açıldığı 11.06.2007 tarihine kadar Mülga 743 sayılı TKM’nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinde boşanma davasının açıldığı 11.06.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202, 4722 S.K.m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı 11.06.2007 tarihinde sona ermiştir....

                UYAP Entegrasyonu