Dava; mal rejiminden kaynaklanan davalar (değer artış payından doğan alacak) talebine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulacaktır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM 186/1 m). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır(TKM 189 m). Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf, vekalet ücreti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olaya gelince; Mahkemece dava konusu taşınmazın davalı kadın adına tapuda kayıtlı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, dava değerinin dava dilekçesinde 1.000 TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinde harçların yatırıldığı, taşınmazın değerinin dava tarihi, boşanma dava tarihi ve keşif tarihi itibariyle belirlendiği ancak davacı tarafından ıslah dilekçesi sunulmadığı görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının davalı adına kayıtlı taşınmazlarda yaptığını belirttiği imalat ile faydalı ve zaruri imalat bedellerinin 09/12/2015 tarihli dilekçe ekindeki belgelerden de anlaşıldığı üzere evlilik birliğinin devamı süresince yapılan giderler olduğu dolayısıyla katkı payı niteliğinde değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği, bu hususta görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 11. Aile Mahkemesi tarafından ise davacının taleplerinin TMK.nın 2. kitabında belirtilen haklardan olmayıp, Borçlar Kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu, aynı talepler yönünden ... 5.Aile Mahkemesinin 2008/438 Esas sayılı dosyası ile mal rejimi kapsamında açılan davanın reddedildiği ve kesinleştiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.07.2014 gün ve 154/139 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, boşanma dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 1969 yılında evlendiklerini, davacının evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığı üzerinde alacağı bulunduğunu ileri sürerek 50.000-TL alacağın davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 26.05.2014 tarihinde harcını yatırmak suretiyle talebini ıslah etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
davanın kısmen kabulü ile katkı payı alacağının reddine ve 88.209,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Davacının müşterek ev ile ilgili katkı payı alacağı davasının tefrik edilerek 2018/165 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile 370.457,00 TL değer artış payının, 47.646,50 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, davacının dava konusu taşınmazın edinilmesinde ve yapımında maddi bir katkısının olmadığını, bilirkişi raporları kabul etmediğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) davasıdır....
Her ne kadar taşınmaz tapuya 15.05.2012 tarihinde tescil edilmiş ise de, ödemelerin sona erdiği ve teslimin yapıldığı tarihteki mal rejimine tabi olacağından, tescil tarihi itibariyle isteğin salt katılma alacağına ilişkin olduğu söylenemez. Şu halde, taşınmaza 01.01.2002 tarihinden öncesi yapılan ödemeler bakımından davacının isteği 743 sayılı TKM'nin (Mülga) 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı, 01.01.2002 tarihinden sonrasına ilişkin ise 4721 sayılı TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir. (TMK.nun 236/1). Mahkemece taşınmaza ilişkin ödeme belgelerinin eksiksiz olarak Kooperatif başkanlığından getirtilmesi, ödemelerin sona erdiği tarihin sorulup belirlenmesi, ondan sonra oluşacak duruma göre araştırma ve inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelemesi de bu yöndedir. Taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan (TMK m.202-281) davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mal rejiminin tasfiyesi halinde eşlerin birbirlerinden ayın isteme imkanları olmayıp alacak hakları bulunmaktadır. Mal ayrılığı rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı hesabında ise kural olarak, evlenme tarihi ve edinme tarihleri arasındaki tarafların gelirleri ile kişisel masrafları ve koca bakımından aynı Kanunun 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğünden doğan masraflar ayrı ayrı belirlenip toplam gelirlerinden düştükten sonra her birinin ayrı ayrı tasarruf edebilecekleri miktarların toplamı karşısında katkı oranları bulunmakta, bu katkı oranlarının dava tarihindeki taşınmazın sürüm değeri ile çarpılması sonucu katkı payı alacağına ulaşılmaktadır....