WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar 5.4.2002 tarihinde evlenmiş, 26.5.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25.11.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 1901 ada 194 parselde 2 numaralı mesken, evlilik içinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken, 25.5.2005 tarihinde davalı adına alınarak tapuya tescil edilmiştir. Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde, diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK.nun 231, 236/1.m.)....

    Bu durumda evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 11.06.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edinilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimindan kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve TMK'nun 227 maddesine dayanan değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir....

      Mahkemece, 542 parselin 1999 yılında edinildiğine dair davalı savunması bulunduğu da gözetilerek, davalı tarafça ilk edinme tarihini gösterir tedavüllü tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınmalı, öncelikle taşınmazın edinildiği tarih netleştirilmeli ve tasfiyede uygulanacak olan mal rejimi belirlenmelidir. Mal ayrılığı rejimi geçerli iken satın alındığının tespiti halinde dosya kapsamı gözetilerek davacının katkı payı alacağı olup olmayacağı hususunda değerlendirme yapılarak olumlu olumsuz bir karar verilmelidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinildiğinin tespiti halinde ise, mal rejimi sona erdiğinde taşınmazın tamamının değil sadece 1/2 hissesinin davalıya ait olduğu gözetilerek, bu hisse üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır....

        Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir.(TMK 225/son) Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihi olan 03/08/1989 tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir....

        Taraflar, 16.03.1982 tarihinde evlenmişler,18.04.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.05.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202).Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 18.04.2007 tarihinde sona ermiştir (TMK'nun 225/2)....

          Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ve fer'ilerinin yanında mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi yönünden peşin nispi harcı alınmamıştır. Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmekle taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğinden davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davası da görülebilir hale gelmiştir....

            Aynı kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; 14.12.1988 tarihinde evlenen eşler arasındaki mal rejimi, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılan boşanma davasıyla 07.02.2002 tarihinde sona ermiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca, mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlükte bulunduğundan görülmekte olan davada Aile Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir....

              Dava, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içinde davalı tarafından edinilen 8282 ada 1 parsel 6 numaralı bağımsız bölümden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma kararının kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK.nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK.nun 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüş, bu görüş Daire tarafından da benimsenmiştir....

                Eşler arasında, başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun -//- 2014/7676-16680 -2- yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170. m.) rejimi, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 23.08.2010 tarihine kadar TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu 1 nolu bölüm, 25.08.1994 tarihinde, 4 nolu bağımsız bölüm ise 08.11.1989 tarihinde üçüncü kişiden satın alma yoluyla paylı mülkiyet şeklinde davalı ... (...) adına tescil edilmiştir. Dava; 743 sayılı TKM'nın 170.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir....

                  Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın vekil edeninin kişisel mal niteliğindeki 15 adet bileziğinin bozdurulması ve müşterek çocuklarının gelir ve birikimleriyle alındığını, davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın katılma alacağı niteliğinde olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen 2.222,22 TL katılma alacağının davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 27.03.1980 tarihinde evlenmişler, 11.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 27.01.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 11.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/son)....

                    UYAP Entegrasyonu