Eşler arasındaki mal rejimi, boşanmayla ilgili dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermiştir. Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 28.06.2006 tarihine kadar yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK. md. 202/1.). Dava; mal rejiminin tasfiyesine ilişkindir. TMK.nun 214/2.maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda; bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, bu nitelikteki davalarda HUMK.nun 9. ve 13. maddesindeki yetki değil; konuyla ilgili özel düzenlemelerin yer aldığı 4721 sayılı TMK.nun 214. maddesindeki yetki kuralı geçerlidir. Somut olayda; taraflar ... 2....
Taraflar 14.10.1975 tarihinde evlenmişler, 21.10.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesiyle 01.07.2005 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. 1.1.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden taraflar arasında bu tarihe kadar TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202). Taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 21.10.2003 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu 1249 ada 12 parsel üzerindeki dükkân ile 34 TE 2970 ve 34 TC 5584 plakalı araçlar edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra, diğer araçlar ve taşınmazlar ise mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmişlerdir. Dava; 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mal varlığı yönünden katkı payı alacağı, daha sonra edinilen mal varlığı yönünden ise katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Dava konusu olay, katılanın murisinden kalan gayrimenkuller nedeniyle, aleyhine açılan mal rejimi tasfiyesi ve katılma alacağı davasında; sanığın, katılanın murisinin davacıyla evlenmeden önce mal varlığının bulunmadığını belirterek, katılanın miras payını azaltmak istediği ve kasten yalan beyanda bulunduğu iddiasına ilişkindir. 2. Sanık, mal rejimi davasının 15.05.2014 tarihli celsesindeki yeminli beyanında, katılanın babasının davacı ile evlenmeden önce mal varlığının bulunmadığını belirttiği ancak, ... 7. Aile Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporları ve tapu kayıtlarının incelenmesi sonucunda, katılanın ölen babasının davacı ile evlenmeden önce de gayri menkullerinin bulunduğu tespit edilmiş ve davacının miras payı evlendikten sonra edinilen mallar mukabilinde hesaplayarak davanın kabulüne karar vermiştir. 3....
Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 02.10.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu 2687 parsel sayılı taşınmaz evlilik birliğinin devamında 4721 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş olup TMK.nun 219/1 maddesi gereğince kural olarak edinilmiş maldır. Kural bu olmakla birlikte aynı Yasanın 220/2. maddesine göre mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait mal varlığı değerleri o eşin kişisel malıdır....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihi olan 26.11.1990 tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 17.10.2008 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, dosyada bulunan tarla vasfındaki taşınmazların edinme tarihine göre, dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan ayni hak isteğine ilişkindir....
Taraflar 11.12.1997 tarihinde evlenmiş, 20.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 29.06.2012 havale tarihli dilekçede, tasfiyeye konu malvarlığı değerleri 3093 ada 114 parselde kayıtlı davalı payına düşen 3 adet daire, bu dairelere ait 1 yıllık kira gelirleri, Selamiçeşme'deki Alioğlu Apartmanında bulunan 7 nolu daireden elde edilen kira gelirleri, Bağdat Caddesi No:145'te bulunan 2 ve 3 nolu dükkanlardan elde edilen kira gelirleri ve Feneryolu Hatboyu Caddesinde bulunan taşınmazdan elde edilen kira gelirleri olarak 5 kalem halinde sayılmıştır....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilen davalı adına edinilen taşınmazın arsası ve binanın yapılmasına müvekkilinin katkılarının olduğunu, müvekkiline ait takıların taşınmazın edinilmesinde satıldığını, taşınmazın arsasının 1997 yılında alındığını, binanında bir yıl içerisinde yapıldığını, 1998 yılından beri işbu taşınmazda oturmaya başladıklarını, taşınmazın tapuda edinme tarihi itibariyle edinilmiş mal olduğunu, taşınmazın mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiği kabul edilmesi halinde de müvekkilinin kişisel malları ile taşınmazın edinilmesine katkısının olduğunu belirterek; öncelikle edinilmiş mallara katılma rejimine göre davalı adına kayıtlı malvarlığının tasfiyesi ile katılma alacağının kabulünü, Mahkeme aksi kanaatte ise mal ayrılığı rejimi doğrultusunda katkı payı alacağının kabulünü talep ve dava etmiştir. II....
Ne var ki; taraflar başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine (4722 s.K. m. 10) göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (743 sayılı TKM. m. 170) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinildiği tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK'nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz....
TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/364 Esas sayılı dosyasında açılan ecrimisil davasının kabulüne karar verildiği, ilgili kararın derecattan geçerek kesinleştiği, davalı tarafından açılan ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle artık değerden kaynaklanan katılma alacağı davasının da Ankara 7. Aile Mahkemesinin 11.11.2014 tarihli ve 2014/1250 Esas, 2014/1443 Karar sayılı kararı ile kısmen kabulüne karar verilerek 05.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 YİBK). Başka bir anlatım ile mal rejimi tasfiye davaları alacaklı eşe mülkiyeti talep etme hakkı vermez....