WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, mal rejimi talebine yönelik tefrik kararı ve ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca konulan ihtiyati tedbir kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 397/2. maddesi uyarınca boşanma hükmünün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkacağının tabii bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Sözleşmesinin İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki mal rejimi sözleşmesinin iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesinden verilen 21.04.2011 gün ve 364/335 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat ... geldi....

      Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 1485 ada 2 parselde bulunan 10 numaralı bağımsız bölüm ......e üye olunmak suretiyle edinilmiş, davalı tarafından ......e 10.09.1999 tarihinde üye olunmuş, 10 nolu bağımsız bölüm 26.06.2008 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı eş adına tescil edilmiş ve 22.04.2009 tarihinde 3.kişiye satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

        Noterliğinde 14/03/1990 gün ve 28983 yevmiye nosu ile düzenlenen '' düzenleme şeklinde mal ortaklığı evlenme mukavelesi '' başlıklı sözleşmenin eşler arasında düzenlenen mal rejimi sözleşmesi olup, vasiyetname niteliğinde olmadığı, iptali istenilen sözleşmenin ... Sulh Hukuk Hakimliğinin 13/06/1990 tarih ve 1990/184 esas 1990/100 karar sayılı kararı ile mal ortaklığı usulünü kabul etmiş olduklarından MK'nun 173.maddesi gereğince iş bu mukavelenin tasvibine ve tasdikine karar verildiği, muris.... ile davalı eşi ... arasında düzenlenen sözleşme mal rejimi sözleşmesi olup vasiyetname niteliğinde olmaması nedeniyle davacılar tarafından davalı aleyhine açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği açıktır. Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür.” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Mahkemece, “davacı ve muris arasındaki sözleşme gereğince 1978 yılında muris adına tapuya tescil edilen 689 ada 42 parsel sayılı taşınmazın edinilmiş mal olduğundan davacının 1/2 pay sahibi olduğunun tespiti ile tapu iptali ve tescil isteğinin mahkeme görevli olmadığından reddine” karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalılar ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile muris ... 19.03.1971 tarihinde evlenmiş, evlilik birliği murisin 12.01.2006 tarihinde ölümü ile sona ermiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/1 maddesi gereğince ölüm tarihinde sona ermiştir. Davacı ile muris ... arasında düzenlenen edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarının evlilik birliğinin kurulduğu andan itibaren hüküm ifade edeceğine ilişkin sözleşme bulunmakla 4722 sayılı Kanun'un 10/3. maddesi gereğince eşler arasında TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasındaki boşanma davasının 06/08/2019 tarihinde açıldığı, aynı tarihte davacı tarafından Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/398 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davacının mal rejiminin tasfiyesi davasından 25/06/2020 tarihinde feragat ettiği, işbu davadan feragat edildikten sonra Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasında verilen boşanma kararının 14/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile sona ermekle birlikte tasfiye anı mal rejimi ile ilgili kararın verildiği tarihtir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmediği sürece mal rejiminin tasfiyesi yapılamayacaktır....

            Karşı davacının talebi olan ziynet alacağı davası ve mal rejiminin tasfiyesi davası boşanmanın eki niteliğinde taleplerden olmayıp, ziynet alacağı davasının hukuki dayanağı TMK 226.maddesi olup, bunun görülebilmesi için taraflar arasında herhangi bir boşanma davasının olmasına dahi gerek olmayıp, her zaman kişisel eşyanın iadesinin talep edilebileceği, mal rejimi tasfiyesi davasının ise hukuki dayanağının farklı olduğu, bunun için tarafların boşanma davasının kesinleşmesinin gerektiği ve ancak karşı davalıya ait mal varlığının tasfiyeye konu edilebileceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet alacağı davası ve mal rejimi tasfiyesi davasının tefrikle ayrı ayrı esaslara kaydedilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi hernekadar davacı 2019/317 esas sayılı dosyaya verdiği 16/11/2021 tarihli dilekçesi ile tasfiyesini talep ettiği malların ziynetler ve çeyiz eşyaları ve şahsi eşyalar olduğunu belirtmiş ise de bu eşyaların mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyeceği zira bunların TMK...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasındaki boşanma davasının 06/08/2019 tarihinde açıldığı, aynı tarihte davacı tarafından Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/398 Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açıldığı, davacının mal rejiminin tasfiyesi davasından 25/06/2020 tarihinde feragat ettiği, işbu davadan feragat edildikten sonra Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/397 Esas sayılı dosyasında verilen boşanma kararının 14/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile sona ermekle birlikte tasfiye anı mal rejimi ile ilgili kararın verildiği tarihtir. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğine göre kural olarak açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kesinleşmediği sürece mal rejiminin tasfiyesi yapılamayacaktır....

            Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı YİBK, 4721 Sayılı TMK mad.227/1, 231 ve 236/1). TMK'nin 239/1. fıkrasında; "Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. maddede ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

              Taraflar,11.12.1991 tarihinde evlenmişler, 16.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 26.03.2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlar, davacı yargılama sırasında 11.04.2008 tarihinde ölmüş, mirasçıları davada taraf olmuşlardır. 2012/14790-2013/450 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 16.03.2006 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu menkul ve gayrimenkul mal varlığının bir bölüm mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde, bir bölümü ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu