Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihinde sona ermiştir. (TMK.225/2.m.) Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlır. (4722 sayılı Yürürlük Kanunu md.10/1) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar ki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. (743 s.TKM.md.170) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.202) Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının boşanma davası reddedildiğine göre, taraflar arasındaki mal rejimi devam etmekte olup, davanın reddine dair kararın, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep yönünden rejim sona erdikten sonra açılacak davada kesin hüküm oluşturmayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.11.2010 (Salı)...
Aile Mahkemesi'nin 2009/1258 Esas sayılı dosyası ile tarafların boşandıklarını, boşanmanın 18/02/2013 tarihinde kesinleştiğini, davalı adına kayıtlı bulunan İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, Yenidoğan Mahallesi, Çiftlik Mevki 51/4995 cilt/sayfa no:650/14 ada/parsel üzerindeki 78/314 hisseli taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmaz üzerine bina yapıldığını, 5 daire bulunduğunu, müvekkiline ait mücevherlerin söz konusu bu taşınmazın alımında kullanıldığını, tarafların ilgili binanın inşasından sonra belli bir süre bu binanın bir dairesinde ikamet ettiklerini, mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte son bulduğunu, müvekkili ve davalı arasına 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı, başka mal rejimi seçmediklerinden bu tarihten sonra boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, söz konusu taşınmazın edinme tarihinin 11/03/2003 olduğunu, taşınmazın edinildiği tarih itibariyle eşler arasındaki mal rejiminin yasal rejim olan edinilmiş mallara...
MAL REJİMİMALLARIN İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 202 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 225 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 226 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 25.6.2003 tarihinde evlendiklerine ve mal rejimi sözleşmesi yapmadıklarına göre aralarında yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunda tereddüt bulunmamaktadır (TMK. md. 202/1). Mahkemece evliliğin iptal ve boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK. md. 225/2). Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye halinde her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır (TMK. md. 226/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının boşanma davasının reddine ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacının mal rejiminin tasfiyesine dair talebi bulunmaktadır. Mal rejimi sona ermeden tasfiyeye gidilemez. Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225)....
Bu itibarla, TIR karnesinde yazılı güzergahın dışına çıkarak transit rejim hükümlerine tabi emtianın transit rejim hükümlerine aykırı şekilde serbest dolaşıma sokulmasından dolayı davalının da davacıya karşı sorumlu olacağı kabul edilerek sonuncuna göre karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu tarihten önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken, taraflar; evlenme mukavelesiyle kanunda muayyen diğer usullerden birini kabul etmediklerine göre, aralarında yasal rejim olan mal ayrılığı geçerlidir (TKM m. 170). Taşınmaz ve araç, taraflar arasında bu rejim geçerli iken edinilmiştir. Mal ayrılığında; eşlerden her biri, kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m. 186/1). Eşlerden her birinin mallarının geliri ve kendi kazançları yine kendilerine aittir (TKM m. 189). 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152. maddesi gereğince, evin intihabı, kan ve çocukların münasip veçhile iaşesi kocaya aittir. 153. madde gereğince de eve kadın bakar....
Eşler arasında 1.1.2002 tarihinden itibaren yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK. md. 218 – 241 ) Mahkemece, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. ( TMK. md. 225/2 ) Davacı kocanın talebi, edinilmiş mallar yönünden de tasfiyeyi amaçlamaktadır. Açılmış olan boşanma davası reddedildiğine göre yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma) devam etmektedir. Davacı kocanın yasal rejimin mal ayrılığına dönüştürülmesi yönünde bir talebi de bulunmamaktadır. Bu yönler nazara alınarak evlilik içinde ortak alınan eşyalar hakkındaki davada dava şartı oluşmadığında “ hüküm verilmesine yer olmadığına ” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak HÜKÜM : Beraat Sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler, müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Müşteki kurumun, sanıklara yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan doğrudan doğruya zarar görmediği ve bu suç yönünden kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı, serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakmak suçu yönünden ise, kovuşturma aşamasında vekiline usulüne uygun olarak davetiye tebliğiyle duruşmadan haberdar edilmesine karşın, CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve katılan sıfatını almadığından hükmü...
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Sözü edilen hukuki düzenlemelere göre, dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, ödenmesi gereken bir vergiden ve alınması gereken para cezasından söz edilebilmesi için, anılan rejim şartlarının ihlal edildiği yolunda bir tespit yapılması gerekmekte olup, rejim ihlali bulunmadığı halde Kanuna aykırı olarak kesilen para cezasının, usulüne uygun olarak kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi, bu yönde ileri sürülen iddianın, ödeme emri aşamasında da, "böyle bir borcu olmadığı" kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....