- K A R A R - Davacı vekili, davalının yurt dışına ihraç etmek üzere kendilerine numune siparişi verdiğini, numuneleri yurtdışına gönderen davalının, malın siparişini başka firmalara verdiğini, ancak ürettirmiş olduğu numune bedelini kendilerine ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacının yaptığı numunelerin kendi siparişleri olmadığını, yurtdışındaki alıcı tarafından yapılmasının istendiğini ve ayıplı olması nedeniyle malın kesin siparişinin iptal edildiğini, davacı ile aralarında herhangi bir alım satım akdi bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının teslim aldığı ve yurtdışına ihraç ettiği numunelerin bir başka firma tarafından sipariş olunduğunu ve ayıplı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu lisans programının ayıplı olduğunun tespit edildiği,malın ayıplı olması durumunda alıcının bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini veya ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını ya da ücretsiz olarak onarım isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
malın iade edilerek bedelinin tahsilini veya ücretsiz yenisi ile değiştirilmesini bunun mümkün olmaması durumunda ise ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13.02.2019 tarihli dilekçesi ile; ayıplı malın iadesi ve davalıya ödenen traktörün satım tarihindeki sıfır piyasa bedelinin ödenmesi şeklinde seçimlik hakkını kullandığını beyan etmiş, 13.01.2021 tarihli dilekçesi ile; iade edilecek bedele 13.02.2019 tarihinden itibaren bu talep mümkün olmayacaksa da karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiştir....
malın iade edilerek bedelinin tahsilini veya ücretsiz yenisi ile değiştirilmesini bunun mümkün olmaması durumunda ise ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13.02.2019 tarihli dilekçesi ile; ayıplı malın iadesi ve davalıya ödenen traktörün satım tarihindeki sıfır piyasa bedelinin ödenmesi şeklinde seçimlik hakkını kullandığını beyan etmiş, 13.01.2021 tarihli dilekçesi ile; iade edilecek bedele 13.02.2019 tarihinden itibaren bu talep mümkün olmayacaksa da karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiştir....
Bu nedenle makinenin gizli ayıplı olduğu ve bu ayıbın kullanım sonrası ortaya çıkabilecek bir ayıp olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf; davalı tarafından davacıya satılan otomasyon merdiven kaynatma makinasının ayıplı olup olmadığı, makinenin ayıplı olması durumunda davacının alacak talebinde bulunup bulunmayacağı, alacak tutarının ne kadar olduğu hususlarından ibarettir. Davacı sözleşmeye konu makinenin ayıplı olduğunu iddia ederek, taraflar arasındaki 07/06/2021 tarihli sözleşme uyarınca 34.000 USD'nin tahsilini, davalı ise süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını ve davacı tarafından 34.000 USD'nin ödenmediğini savunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
AŞ. hakkına açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın ayıplı olduğunun tespitine, dava konusu ayıplı malın davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ve trafik para cezalarından ari bir şekilde davalılara iadesine, dava konusu yapılan aracın, aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misliyle değiştirilmesine; aracın aynı model, aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde 43.690,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı .... AŞ....
Mahkemece, "...Davacı, davalıların satıcısı ve imalatçısı oldukları aracın ayıplı ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim mümkün olmadığı taktirde bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı ise davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını iddia etmiştir. Satış tarihi itibari ile uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tüketicinin satın aldığı ve ayıplı olan davaya konu aracın davalı yanca ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olup, karşı taraf bunlardan herhangi birini kullanmaya zorlanamaz....
olduğu, ayıbın kullanım hatasından kaynaklandığının davalılar tarafından ispat edilemediği, bu sebeple davacı tüketicinin 6502 Sayılı yasanın 11/ç maddesi uyarınca ayıplı mal nedeniyle seçimlik haklarından ayıplı malın misliyle değiştirilmesini talep etmekte haklı olduğu, ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceği, bu nedenle ayıplı üründen dolayı davalıların davacı tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır....
Uyuşmazlığa dava konusu ürünlerin satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6502 sayılı Yasanın 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...