Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/58 d.iş dosyasında alınan bilirkişi raporuyla malın ikinci el olduğunun tespit edildiğini iddia etmiş ise de, d.iş dosyasında alınan rapor ve yapılan inceleme tarihi itibariyle malın satın alındığı tarihten sonraki bir döneme ait olması nedeniyle davalı yanın rapora itirazları da nazara alındığında malın satın alınırken ayıplı olduğunu göstermeyeceği, esasen malın satın alınırken ikinci el olduğunun dosyadaki resmi belgelerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olup, mahkeme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi, ayıplı mallar için ödenen bedelin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Raporlar incelendiğinde üretilen araçların yatay ve düşey boya kalınlıkları arasında farklılıklar olduğu, normalde bu farklılıkların iki misli mertebesinde değil maksimum on mikron mertebesinde olduğu, ancak davaya konu araç üzerinde yapılan ölçümlerde motor kaputu ile diğer yüzeyler arasında iki misli boya kalınlık farkı olduğu bu nedenle aracın gizli ayıplı olduğu, araçtaki gizli ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının 1.913,80 TL olduğu belirtilmiştir. 6502 Sayılı Kanunun 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 4077 sayılı TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm veya yaralanmaya yol açan ve kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....
Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre de Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen; malın, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde, aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir....
GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıdan satın alınan sacların üretimde kullanılmasından sonra ürünlerde paslanmalar ve çapaklanmalar meydana geldiğini belirterek ebatları ve sayısı dava dilekçesinde gösterilen ayıplı sacların davalıya iadesine, ayıplı sacların fatura bedelinin ise cari hesaptan düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir. TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalıdan fotokopi ve ozalit makinası satın aldığını, aynı tarihte davalı ile ile onarım ve yedek parça temin sözleşmesi yapıldığını, teslim edilen ürünün gizli ayıplı olduğunun kullanım sonrası anlaşıldığını, davalıya sözlü olarak arıza bildirimi yapıldığını, makinanın onarımının gerçekleşmemesi üzerine davalıya ihtarname gönderilerek önce malın ayıpsız misliyle değiştirilmesinin talep edildiği, bu talebin yerine getirilmemesi nedeniyle servis hizmetinin ayıplı olması nedeniyle ayrıca maddi zararın tahsilinin talep edildiğini, bu süreç içinde davacının maddi kayıplarının olduğunu ileri sürerek, satım konusu makinanın yenisiyle değiştirilmesini, bu mümkün olmazsa malın bedelinin faiziyle birlikte davacıya iadesini, servis sözleşmesinin şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle...
Bu husus 4077 sayılı yasanın 4/4 maddesinde "ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihnden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zaralardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yaralanamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Davacının söz konusu malı satın almasından itibarin 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. Satıcının ayıp nedeniyle ağır kusuru kanıtlanamadığı gibi ayıbın hile ile gizlendiği de kanıtlanamamıştır.Bu durumda davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....