Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...davacının bedelde indirim talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 9.600,00 TL'nin T3 Limited Şirketin'den tahsili ile davacıya verilmesine, bedelde indirim yönünden davalı T5 yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine..." karar verilmiştir....

Mahkemece, aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, onarım için davalıya verdiği aracın 30 ... günü içinde onarılmaması nedeniyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misili ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde aracın arızasının 30 işgününde tamir edilememesi nedeniyle eldeki davayı açmış, aracın gizli ayıplı olduğunu bildiren bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmemiştir. Dava konusu araç davalıya 27.5.2009 tarihinde tamir için bırakılmış, motorun rektefiye edilmesine ilişkin davacı onayı 11.6.2007 tarihinde verilmiştir....

    Maddesi tüketicinin seçimlik hakları “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

    Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nun 23/1-c.maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

      Davacı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi; 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

      nin TKHK'nun 30 vd. hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, davalı inşaat şirketi ile davalı bankanın da bu nedenle müteselsilen sorumlu olduğunu ve davalı inşaat şirketi tarafından sözleşmeye aykırı eksik ve ayıplı olarak imal edilen hususlar için indirim bedeli, Ziraat Katılım Bankası AŞ'den kullandırmış olduğu krediler için de indirim miktarı oranında kredilerden indirim bedeli talebi ile, bu davayı açtığı, akabinde dosyaya sunmuş olduğu 09.09.2019 tarihli beyan dilekçesinde de açıkça davalılardan Ziraat Katılım Bankası AŞ.'...

      aldıktan bir ay sonra ortaya çıktığını, malın ayıplı olduğunu, davanın kabulü ile 6502 sayılı Tüketici Kanununun 11.maddesi uyarınca müvekkilinin seçimlik haklarından öncelikle "satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesine" aksi halde de "satılan malın bedelinin satış tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle iadesine" karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ltd.Şti. vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, satım konusu malın ayıplı olduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece satım konusu malın ayıplı olması nedeniyle akdin feshine ve ödenen bedelin istirdadına karar verilmiş olmasına rağmen, ayıplı malın satıcı davalıya, iade edilmemiş olması doğru görülmemiştir. Öte yandan, davacı dava dilekçesinde ödediği bedelin reeskont faizi ile istirdadını talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece paranın avans faizi ile iadesine karar verilmiş olması HUMK.nun 74.maddesine aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd.Şti vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ......

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz". 6502 sayılı Kanun'un 11/1 maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür". 11/2 maddesine göre, Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici ve ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

          Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları; sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Ayıptan doğan zararın varlığı ve miktarı ile zarardan sorumluluğu gerektiren kusurun kanıtlanması konusunda ispat kurallarına bakılmalıdır. HMK'nın 190/1. maddeye göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu nedenle ayıptan doğan hakların kullanılması için iş sahibi eserin ayıplı olduğunu kanıtlamak zorundadır....

            UYAP Entegrasyonu