WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den taşınmaz satın aldığı, taşınmazın en geç 30.03.2018 tarihinde teslim edileceğinin taahhüt edildiği, dava tarihinde taşınmazın teslim edilmediği gibi teknik şartnameye aykırı ayıplı imal edildiği iddiasıyla satış bedelinden indirim yapılması ve rayiç kira bedelinin davalılardan tahsili talep edilmiş ayrıca bağlı kredi nedeniyle de davalı bankadan çekilen kredi nedeniyle kredi ödemelerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep edilmiş, mahkemesince sözleşmenin ayakta olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı sözleşmeden dönmediğine göre sadece ayıplı imalat nedeniyle bedel indirimi ve kira tazminatı talep ettiğine göre sözleşme halen geçerli olup tarafları bağlamaktadır. Davalı bankadan çekilen konut kredisinin de bağlı kredi olması nedeniyle kredi ödemelerinin durdurulması yapılamayacağından mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Davalı banka,mahkemenin davacıya kullandırılan kredinin niteliğine ilişkin müzekkeresine 03.11.2015 tarihli dilekçe ile davalı şirket ile yapılan sözleşmenin bağlı kredi olduğunu bildirmiştir.Bu durumda, davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredinin niteliği itibariyle bağlı kredi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 10/5 ve 10/B-9. maddesi gereğince bağlı kredi kullandıran davalı bankada, ortak alanlardaki eksik imalattan satıcı şirketle birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumludur. Bu durumda, ayıp oranında indirim hakkını kullandığı anlaşılan davacının kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak bankanın sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Bağlı krediye konu mal veya hizmetin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda tüketicinin önünde iki seçenek bulunmaktadır: Tüketici bu halde ya satış sözleşmesinden dönme hakkını kullanarak ve kredi ödemelerini durdurarak o zamana kadar ödediği taksitlerin iadesini isteyebilecek ya da bedelden indirim isteme hakkını kullanarak kredi geri ödemelerinin bu oranda indirilmesini talep edebilecektir. Tüketicinin, mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, esasen kredi ve satış sözleşmeleri bileşik sözleşme ilişkisi içerisinde birbirine bağlı durumda olduğundan, kredi sözleşmesinin bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz olup kredi verenin sorumluluğunun gündeme gelmesi de pek tabiidir Tüketicinin satış sözleşmesinden dönmesi halinde, tüketici bu andan itibaren bankaya karşı kredi ödemelerini durdurma hakkına sahiptir....

      (Aynı yönde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarih, 2013/13- 2294 esas, 2015/2330 karar ve 23.10.2015 tarih, 2013/2431 esas- 2015/2341 karar sayılı ilamları) Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kooperatif üyelerince çekilen kredinin bağlı kredi olup olmadığı ve kooperatif genel kurulunun kararı ile toplanan dava konusu ek bedellerin, bağlı kredi çerçevesinde davalı bankadan talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir....

      genel giderlerden değil ise de, bunların 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30/d maddelerinde sayılan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirim kabul edilmeyen giderler içinde de düşünülemeyeceği, bu durumda dava konusu edilen kredi faizlerinin emtianın maliyet bedeline girdiği ve maliyetin bir unsuru olması nedeniyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesi gereğince alım satım konusu otomobil teslimi içinde kabulü gerekeceği bu durumda kredi faizleri nedeniyle ödenen katma değer vergisinin faturada gösterilmiş olduğu ve defter kayıtlarına intikal ettirildiği ihtilafsız olduğundan 3065 sayılı kanunun 29....

        Konut satış ve kredi sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) Bağlı Krediler başlıklı 35. maddesinde; "(1) Bağlı kredi sözleşmesi; konut finansmanı kredisinin münhasıran belirli bir konutun satın alınması durumunda bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik bir birlik oluşturduğu sözleşmedir. (2) Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından birini kullanması hâlinde, satıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumludur....

        (Aynı yönde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarih, 2013/13- 2294 esas, 2015/2330 karar ve 23.10.2015 tarih, 2013/2431 esas- 2015/2341 karar sayılı ilamları) Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kooperatif üyelerince çekilen kredinin bağlı kredi olup olmadığı ve kooperatif genel kurulunun kararı ile toplanan dava konusu bedelin, bağlı kredi çerçevesinde davalı bankadan talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir....

        Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; davacının, davalı bankadan sözleşme gereği bağlı kredi kullanmak suretiyle konut bedelinin bir kısmını ödediği ihtilafsız olup, uyuşmazlık konut satış sözleşmesi gereğince şirkete ödenen bedelden bağlı kredi kapsamında davalı bankanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde, bağlı kredi kapsamında bir konutun satın alınması durumunda verilen kredinin konut satış sözleşmesi ile ekonomik birlik oluşturduğu kabul edilmiştir. Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde "(4) Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir....

          (Aynı yönde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2015 tarih, 2013/13- 2294 esas, 2015/2330 karar ve 23.10.2015 tarih, 2013/2431 esas- 2015/2341 karar sayılı ilamları) Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kooperatif üyelerince çekilen kredinin bağlı kredi olup olmadığı ve kooperatif genel kurulunun kararı ile toplanan dava konusu bedelin, bağlı kredi çerçevesinde davalı bankadan talep edilip edilmeyeceği hususlarına ilişkindir....

          Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Ancak, kredi verenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır. (5) Kredi veren ile satıcı veya sağlayıcı arasında belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşme olmaksızın, tüketicinin kendisi tarafından belirlenen malın veya hizmetin bedelinin kredi veren tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmaz. " şeklindedir....

          UYAP Entegrasyonu