Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, davacının uğradığı zarar olan 2468,10 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat istemi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçtaki boya atmaları ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğu, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davacı süresi içinde davalılara ayıp ihbarında bulunarak, aracın yenisiyle değiştirilmesini istemiş, sonuç alamayınca ... bu davayı açmıştır....
den 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg'lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848,00 usd ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000,00 TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
den 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg'lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848,00 usd ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000,00 TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlidir....
Dava, ticari satımdan kaynaklanan malın değişimi, alacak ve manevi tazminat davasıdır....
KARAR Davacı, davalı ... bilgisayar şirketinde 20.3.2014 tarihinde televizyon satın aldığını, televizyonun görüntü kalitesinin bozuk olması nedeniyle 28.04.2014 tarihinde servise başvurduğunu, servis tarafından parça değişimi yapılmasının gerektiğinin belirtildiğini, ancak onarım istemediğini, davalı tarafın ayıbı gidermeye yönelik üzerine düşenleri yapmadığını, televizyondaki ayıp nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek; ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 1.000,0TL manevi tazminat ile 239,45TL noter giderinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.03.2015 tarihli celsede manevi tazminat talebinden feragat etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın manevi tazminat yönünden incelenerek taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan satım sözleşmesine konu cihazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Mahkemece, dava açıldıktan sonra oluşan zararın ıslah dilekçesiyle davaya dahil edilerek davalılardan tahsilene karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Manevi tazminat yönünden ise, B.K.’nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekmekte olup, davacının kişilik hakkının zarara uğraması söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek manevi tazminat talebinin tümden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. Yerel mahkeme kararının yukarıda ikinci ve üçüncü bentte açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, zuhule dayalı olarak onandığı hususu bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalıların bu yönlere ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ....
Her iki tarafın tacir olması ve satışın ticari nitelikte olması nedeniyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c. maddesine göre; '' Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.'' 6098 sayılı TBK'nın223. maddesine göre; ''Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....
Somut olayda; eldeki davanın tarafları ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1295 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan olayın konu edilmesi sebebiyle dava konusu olayın ve dolayısıyla dava sebebinin aynı olduğu, her iki davada da manevi tazminat istendiği, belirtilen Yargıtay uygulaması gereğince manevi tazminat talebinin eldeki davada artırılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, her iki davada da manevi tazminat isteminde bulunulması sebebiyle dava konusunun aynı olduğu, buna göre eldeki dava ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi dosyasının tarafları, konusu, dava sebebinin aynı olması ve Antalya 1.Tüketici Mahkemesindeki dosyanın eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması karşısında mahkemece derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....