Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı ... bilgisayar şirketinde 20.3.2014 tarihinde televizyon satın aldığını, televizyonun görüntü kalitesinin bozuk olması nedeniyle 28.04.2014 tarihinde servise başvurduğunu, servis tarafından parça değişimi yapılmasının gerektiğinin belirtildiğini, ancak onarım istemediğini, davalı tarafın ayıbı gidermeye yönelik üzerine düşenleri yapmadığını, televizyondaki ayıp nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek; ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 1.000,0TL manevi tazminat ile 239,45TL noter giderinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.03.2015 tarihli celsede manevi tazminat talebinden feragat etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlidir....

    Mahkemece, dava açıldıktan sonra oluşan zararın ıslah dilekçesiyle davaya dahil edilerek davalılardan tahsilene karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Manevi tazminat yönünden ise, B.K.’nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekmekte olup, davacının kişilik hakkının zarara uğraması söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek manevi tazminat talebinin tümden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. Yerel mahkeme kararının yukarıda ikinci ve üçüncü bentte açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, zuhule dayalı olarak onandığı hususu bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalıların bu yönlere ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ....

      Dava, ticari satımdan kaynaklanan malın değişimi, alacak ve manevi tazminat davasıdır....

        den 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg'lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848,00 usd ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000,00 TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          den 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg'lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848,00 usd ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000,00 TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını beyanla kararın manevi tazminat yönünden incelenerek taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan satım sözleşmesine konu cihazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

            Somut olayda; eldeki davanın tarafları ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1295 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan olayın konu edilmesi sebebiyle dava konusu olayın ve dolayısıyla dava sebebinin aynı olduğu, her iki davada da manevi tazminat istendiği, belirtilen Yargıtay uygulaması gereğince manevi tazminat talebinin eldeki davada artırılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, her iki davada da manevi tazminat isteminde bulunulması sebebiyle dava konusunun aynı olduğu, buna göre eldeki dava ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi dosyasının tarafları, konusu, dava sebebinin aynı olması ve Antalya 1.Tüketici Mahkemesindeki dosyanın eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması karşısında mahkemece derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa 1. Asliye Hukuk ile Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, sıfır km. olarak aldığı aracın henüz üçüncü gününde yolda seyir halindeyken yanmaya başlayıp yandığı gerekçesiyle ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini ya da kasko bedeli ile manevi tazminat ödenmesini talep etmektedir. Dosya kapsamından, davanın sigorta şirketine değil, satıcı şirkete açıldığı, davacının tüketici konumunda olup, aracın özel otomobil olduğu, alındıktan sonra 3. günde sebebi belli olmayan şekilde yandığı, davacının talebinin gizli ayıba dayalı olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında olduğu anlaşılan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu