in ayıplı ve eksik ifa savunmasını kanıtlayamadığı, iş bedelinin KDV dahil 188.000,00 TL olduğu, davacının iş bedelinin daha yüksek olduğunu iddiasını kanıtlar delil sunamadığı, davacıya ödenen 100.000,00 TL'nin mahsubundan sonra davacının 88.000,00 TL asıl alacak ve 773,65 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Davalı taraf, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğini ve süresinde ayıp ihbarında da bulunduklarını savunmaktadır....
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, açılan davayı kabul etmediklerini, makine satışının herhangi bir şekilde yazılı bir sözleşmeye dayalı olmadığını, malın ayıplı olmadığını, davacının haksız olarak işbu davayı açtığını beyan ile davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada; alınan bilirkişi raporuna göre malın ayıplı olduğu, tamiri mümkün olmadığından yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, davacının satış bedelinin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı hususunun dikkate alınması, ayıplı malın davalıya iadesi mukabili satış bedeli olan 3.800,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerekçeleri ile davanın kabulüne karar vermiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yapılan yargılama sonucunda; dava konusu ---- ayıplı olduğunun sabit olduğu, ayıplı kumaşın davalı iş sahibi tarafından kabul edilmediği, ayıp nedeniyle iş sahibinin yükleniciden tazminat talebinde bulunabilmesi ve bedelde indirim istemesi için ayıplı malların yükleniciye iade edilmesinin gerekmediği --- davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerine davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilerek davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği---- ---hale getirilmesi nedeniyle davalı tarafından ayıp oranında bedelde indirim seçimlik hakkının kullanılabileceği, TBK 50/II maddesinde "Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talepli davadır....
Somut olayda; davacının tüketici hakem heyetine başvuru dilekçesinde; ayıplı ürün olması nedeniyle çamaşır makinesi için ödenen 1.620,00-TL tamir bedelinin iadesini ve kırılan panelin onarımını istemiş olmasına rağmen tüketici hakem heyetince 1.620,00-TL’nin davacıya iadesine, ürünün ise davalıya teslimine karar verdiği, bu kez davacının dava dilekçesi ile malın teslimine ilişkin talebi olmadığı halde ürünün davalıya iade edildiğini belirterek tüketici hakem heyeti kararının iptalini, gizli ayıplı olan ürüne harcanan tamir masrafları ile kırılan panel göz önüne alınarak satış bedelinde ayıpların masrafı kadar indirim yapılmasını talep ettiği, ancak mahkemece, davacının talebi dışına çıkılarak davanın ayıplı hizmet ifası olduğu, 1.620,00-TL tamir bedeli ile panel kırığına sebep olunan 1.450,00-TL tamir parasının ayıplı ifadan kaynaklı tazmin olduğu, hakem heyetinin davacının talebinin dışında karar verdiği, davacının talebinin onarım ve tamir bedeli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,...
DAVA: Tüm dosya kapsamı nazara alındığında satım sözleşmesinden kaynaklı malın ayıplı çıkması nedeniyle bedelde indirim talebine yönelik maddi tazminat davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK m.114/1-c hükmüne göre mahkemenin görevli olması husus dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu bağlamda mahkememizce dosya görev konusu yönünden ele alınmıştır. Dosya kapsamında davalının tacir olup olmadığına ilişkin yapılan ilk araştırmada Gaziantep vergi dairesinden davalının ilgili yıllara ait davalının yıllık alım satım kar bilgileri ile hangi deftere tabi olduğu bilgisi sorulmuş, gelen cevabi yazıda davalının mükellefiyet kaydının bulunmadığı, Mardin Vergi Dairesinde potansiyel vergi mükellefiyetinin bulunduğu bildirilmiş Mardin Vergi Dairesi'ne yazılan müzekkere cevabında davalının vergi mükellefiyetinin bulunmadığı mahkememize bildirilmiştir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; motor ve şanzımanda meydana gelen arıza nedeniyle araçta gizli ayıp bulunduğu, satış tarihinde aracın ayıplı haliyle değerinin 36.000,00 TL, ayıpsız değerinin 48.000,00 TL olduğu, aracın ayıplı haliyle kullanılmaya devam edilmesi sebebiyle iş gücü kaybı bulunmadığı belirtilmiştir. Ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre hesap edilmesi gerekmekte olup, aracın sözleşme tarihindeki ayıplı değeri 36.000,00 TL/ sözleşme tarihindeki ayıpsız değeri 48.000,00 TL x sözleşme bedeli 49.000,00 TL=36.750,00 TL 'nin satış bedeli olan 49.000,00 TL'den düşüldüğünde bulunan 12.250,00 TL ayıp oranında bedelden indirim tutarını oluşturmaktadır....
Yine malın ayıplı olması, geçerli bir teslimin bulunmaması da gözetilerek TBK'nın 475. maddesi uyarınca ayıpta yüklenicinin kusurlu olduğu kabul edilerek iş sahibinin ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesini de isteyebileceği değerlendirilmiş, her ne kadar asıl davada ayıp nedeni ile bedel indirimi yapılırken bilirkişilerce belirlenen bu miktar dikkate alınmış ise de, karşı davanın ayrı bir dava olması ve tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde hüküm kurulabilecek olması nedeni ile karşı davacının ayıp nedeni ile kazanç kaybı talebinin talebi ile bağlı kalınarak kabulüne, davalı karşı davacı daha önce temerrüde düşürülmediği" gerekçesi ile asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece davanın bedelde indirim olarak kabulüne karar verildiği, tarafların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davalının İstinaf Başvurusunun İncelenmesinde; (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....
malın iadesine mahkeme aksi kanaatte ise ayıplı oranında indirim olacak şekilde şimdilik 500,00 TL'nin bildirim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....