Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 E. sayılı dosyasında müvekkilleri ile ihyası talep edilen şirket arasında imzalanan alım-satım sözleşmesine dayalı olarak ihyası talep edilen şirkete karşı dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle bedelde indirim ve kâr mahrumiyetli tazminat talepli dava açıldığını, esas numarası belirtilen mahkeme dava dosyasında ihyası talep edilen şirkete karşı açılan malın ayıplı olması ve tazminat davasında davanın açıldığı tarih olan 21/11/2011 tarihinden sonraki tarihte şirket ortaklarından Fuat Özdil'in vefat ettiğini, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, mahkemece T6 yazılan müzekkereyle şirketin tasfiye halinde olup olmadığı, tasfiyenin sona erip ermediği hususunun talep edildiğini, gelen yazı cevabında şirketin 14/10/2015 tescil tarihiyle fesih edildiği ve feshine ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi'nin mahkemeye sunulduğunu, mahkemece 17/05/2018 tarihli duruşmada şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, verilen süre içerisinde Kocaeli 2....

Dava konusu araç satış tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK'nın 8.maddesinde ayıplı mal, "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte...

    GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur....

    Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

    O malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu düzenlenmiş olup; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusuru veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılanmayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi yapacak ve bu muayene sonucu, mal ya da hizmetle ilgili saptadığı ayıplara, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süresi içinde, kendisine mal ya da hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim ödevi ihmal edildiğinde tüketici, ayıba karşı yasal haklarını kaybedecektir. Türk Borçlar Kanunu 223. maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır....

    Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....

      CEVAP: Davalı vekili ... havale tarihli cevap dilekçesi ile; Açılan davayı kabul etmediklerini, davalının ikametinin Kayseri olması satışın gerçekleştiği yerin de Kayseri olması nedeniyle yetkili mahkemenin Kayseri Mahkemeleri olduğunu yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafta ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafça söz konusu aracın 1,5 ay kadar kullanıldığını, arıza olması halinde bu süre içerisinde kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını, araçta meydana gelen zararın davacı tarafça yapılıp yapılmadığının ispat yükü davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır....

        Sözleşme ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        UYAP Entegrasyonu