"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olması nedeniyle bedelinden indirim yapılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalı ... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. bayisi olan Faz Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.den almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinde indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilirkişi heyeti raporunda araçtaki ayıbın davalı tarafça ücretsiz onarım kapsamında giderildiğini,söz konusu onarım işlemi nedeniyle ikinci el piyasasında aracın 5.000,00 TL değer kaybına uğrayacağının belirtildiği görülmüştür. 6502 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz. c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır. Bu konu, TBK'nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, "Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur." Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir. Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir....
Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Manavkuyu bayisi Atilla Ticaret firmasından 8.700,00 TL değerinde koltuk takımı ve yemek masası satın aldığını, İzmir 1. Tüketici Mahkemesinde dava açtığını, koltuk takımı ve yemek masasının ayıplı olduğu tespit edilerek davayı kazandığını, fakat Atilla Ticaret firmasının iflas etmesi nedeniyle icra işlemlerini yapamadığını, ürünlerin 2 yıl garantili olması ve garantinin devam ediyor olması nedeniyle alacağını davalı şirketten talep ettiğini belirterek, alacağının davalıdan tahsilini, fatura tarih ve faiz hakkı ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir 1....
ayıplı olduğunun kendisine belirtildiğini, davacı tarafın malın ayıplı olduğunu bilerek aldığını, malın ayıplı olduğu bildirildikten sonra satıcı ayrıca yüklenmedikçe TBK madde 222 gereği sorumlu tutulamayacağını belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları;aynı yasanın 11.m.sinde; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terditli dava niteliğinde olup, terditli birinci talep ayıp nedeniyle malın misli ile değiştirilmesi, terditli ikinci talep ise satış bedelinden indirim isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; satış sözleşmesine konu telefonun ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, telefonun onarımı halinde davacının telefondan beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, dolayısıyla davacının malın misli ile değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkı kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasının gerekip gerekmediği ile gerekir ise indirim tutarının ne kadar olması gerektiği hususlarından ibarettir....
DAVA: Tüm dosya kapsamı nazara alındığında satım sözleşmesinden kaynaklı malın ayıplı çıkması nedeniyle bedelde indirim talebine yönelik maddi tazminat davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK m.114/1-c hükmüne göre mahkemenin görevli olması husus dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bu bağlamda mahkememizce dosya görev konusu yönünden ele alınmıştır. Dosya kapsamında davalının tacir olup olmadığına ilişkin yapılan ilk araştırmada Gaziantep vergi dairesinden davalının ilgili yıllara ait davalının yıllık alım satım kar bilgileri ile hangi deftere tabi olduğu bilgisi sorulmuş, gelen cevabi yazıda davalının mükellefiyet kaydının bulunmadığı, Mardin Vergi Dairesinde potansiyel vergi mükellefiyetinin bulunduğu bildirilmiş Mardin Vergi Dairesi'ne yazılan müzekkere cevabında davalının vergi mükellefiyetinin bulunmadığı mahkememize bildirilmiştir....