Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesinin 17/04/2006 tarihli ve 2006/27-68 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi, Dosya kapsamına göre, 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340.maddesindeki "kararlaştırılan borcu ödeme şartını makul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan disiplin hapsi ile cezalandırılmasında isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK'nun 309 maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek ......

    İcra Mahkemesi İİK.nun 333/a, 345/a maddelerine muhalefet etmek suçundan sanıklar ... ve ...’ın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a. maddesinde "Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde alacaklının şikayeti üzerine...." cezalandırılacağı, aynı Kanun'un 345/a maddesinde ise, "İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179.maddeye göre şirketinin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikayeti üzerine.... cezalandırılır...

      Eldeki davada, davacının hizmet döküm cetvelinde davalı kooperatife ait 24642 sicil sayılı işyerinden 02.11.2011-01.10.2015 tarihli bildirimlerine ilişkin olarak 02.11.2011 tarihli işegiriş bildirgesi ile 01.10.2015 tarihli işten ayrılış bildirgesinin 15.11.2018 tarihli olduğu,öte yandan dosya içinde mevcut Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 30.12.2015 tarihli raporunda, davacının sigortasız çalıştırıldığına dair şikayeti ile ilgili olarak SGK’nın ayrı bir idari soruşturması olduğundan bahsedildiği anlaşıldığından, Mahkemece, davacının şikayeti nedeniyle Kurum tarafından bir inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa konuyla ilgili rapor ve diğer ilgili evrak ile davalı işyerinden davacı adına yapılan yukarıda belirtilen bildirimlerin ne zaman, ne şekilde yapıldığı hususunun Kurumdan sorularak tüm dayanak bilgi ve belgelerin Kurumdan celbi ile dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi...

        O halde borçlunun maaş aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, vakfın kuruluş sözleşmesinde bu vakıftan bağlanan emekli maaşlarının haczedilemeyeceğine dair hüküm bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesine olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince, şikayete konu kıymet takdir raporlarının ... İcra Müdürlüğünce düzenlendiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdirinin talimat yoluyla ... İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; ......

            İİK'nun 149/a atfı ile uygulanacak aynı yasanın 33. maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte diğer şikayetler 7 günlük hak düşürücü süreye tabi ise de limit aşımı şikayeti ilama aykırılık iddiasını içermesi nedeniyle süreye tabi değildir. Mahkemece, limit aşımı şikayeti şikayetçi borçlulardan her biri için sorumlu oldukları miktar belirlenip değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın yemek dağıtımı yapan şirketin yetkili müdürü olduğu, olay günü sabah saat 9.30 da, katılanların çalıştığı matbaa şirketine sebze çorbası, tavuk döner, pilav ve ayranı öğle yenmek üzere teslim ettiği, matbaa şirketi çalışanlarının bir kısmının olayın ertesi günü cumartesi karın ağrısı, ishal ve kusma şikayeti ile hastaneye gittikleri ve doktor raporlarında besin zehirlenmesi teşhisi konulduğu olayda; müştekilerin yedikleri gıdalara ait örneklerin laboratuvar analizi bulunmadığı, doktor raporunda kusma, ateş ve ishal şikayetinden bahsedilse de bunun gıda zehirlenmesinden kaynaklandığına dair hasta şikayeti dışında tıbbi bir tespit bulunmadığı göz önüne alındığında, olay günü meydana gelen gıda zehirlenmesinin, yemek şirketinden temin edilen yemeklerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmemesi...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun ilama aykırılık şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece dosyanın takipsiz bırakıldığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayeti olmakla Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenen dava niteliğinde değildir. Şikayette yargılama usulü, İİK' nun 18. maddesinde düzenlenmiştir....

                  Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; diğer şikayetlerinin yanı sıra ilama aykırı olarak fazla faiz miktarı ve faiz oranı talep edildiği yönünde şikayeti de bulunmaktadır. Mahkemece takibin açılmasından sonra süresinde faize itirazın bulunmadığı gerekçesiyle anılan şikayetin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu