WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

rağmen şikayeti yoktur diye yazıldığı ancak paraf yapılarak beyanın düzeltildiği ve yapılan maddi hatanın sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla katılan vekilinin maddi hata nedeniyle hükmün bozulmasına dair temyiz talebi kabul edilmemiştir....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İncelemeye konu Meskeniyet şikayetine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin taşkın hacze ilişkin şikayeti niteliği itibariyle kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından istinaf başvuru talebinin USULDEN REDDİNE, 3- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 5- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- Kararın taraflara tebliğ edilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren meskeniyet şikayeti yönünden 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak, taşkın haciz şikayeti yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

    Tüm dosya kapsamından, davacının aracı 16.8.2001 tarihinde satın aldığı araçla ilgili olarak 27.3.2002 , 8.10.2002 , 18.11.2006 ve 28.7.2005 tarihlerinde aracın içine su alma şikayeti ile davalının yetkili servisine başvurduğu servis başvuru fişlerinden anlaşılmakta olup, ayrıca davacı, bir çok defa ve muhtelif tarihlerde davalının yetkili ... ve ... servislerinde su alma şikayeti ile ilgili tamir gördüğünü, hatta aracın tamamen soyulmasına rağmen şikayetin giderilemediğini ve kendisinin oyalandığını ... sürmüştür. Davalı üretici onarımını bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan yetkili servis istasyonları ile yapmakta olup, yetkili servisler satışa sunulan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbını en kısa sürede ve doğru şekilde giderebilecek elamanlar istihdam etmek zorundadır. Tüketicinin sonuç alınamayan tamirlerle oyalanması ve arızanın belli periyotlarla tekrarlaması söz konusu ise, davada zamanaşımının varlığından da söz edilmez....

      Dava dosyası içeriğinde bulunan bilirkişi raporunda, icra emrindeki faiz tutarlarına ilişkin inceleme yapıldığı, davacının bir diğer şikayeti olan 04/04/2019 tarihli dosya borç hesabına yönelik şikayeti bakımından bir inceleme yapılmadığı, mahkemece de raporun bu hali ile hükme esas alınıp sadece icra emrine yönelik ilama aykırılık şikayeti bakımından değerlendirme yapıldığı ve karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca; mahkeme, taleplerin herbiri hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır. Bu durumda mahkemece davacının 04/04/2019 tarihli dosya borç hesabına yönelik şikayeti bakımından hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmayıp, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....

      Adli Tıp İhtisas Kurulunun 15/08/2012 tarihli raporunda kişinin ölümünün beyin damarlarında tıkanıklığa bağlı serebrovasküler hastalık ve gelişen komplikasyonlardan ileri geldiği, tıbbi belgelere göre 20.06.2011 tarihinde, afazi (dilde tutulma) şikayeti, öyküsünde diabet, hipertansiyon gibi çoklu risk faktörleri olan hastanın afazi şikayeti dikkatli değerlendirilmediği, servisteki takipte günlük hekim takip notları bulunmadığı, bu süreçte gelişen ilerleyici inme (profresif CVH) tablosunun tanısında gecikme olduğu, hastanın şikayetleri ve kliniğine göre zamanında tomografi çekilerek erken tanı konularak dekompresyon, antiödem tedavilerinin uygulanması halinde kurtulma ihtimali bulunduğu dikkate alındığında sanığın hastaya zamanında gerekli tetkikleri yaptırarak tanı koyamaması nedeni ile kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderildiği, Kurulun 11.06.2015 tarihli raporunda ise tıbbi belgelere göre 20/06/2011 tarihinde, dilde tutulma...

        No:4/2 olan şikayetçilere ait olan ikametten çaldığını beyan ederek yer göstermesi sonucu henüz bir ihbar ve şikayeti olmayan şikayetçilerin ikametine görevlilerce gidilerek şikayetçi ...'...

          Davacının kapak hesabının iptaline ilişkin şikayeti yönünden yapılan incelemede: 6763 sayılı Yasa'nın 3.maddesi ile değişik İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararlarına karşı ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk Lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. Hüküm tarihi itibariyle aynı Kanun'un Ek 1/1. maddesi uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen parasal kesinlik sınırı 18.710- TL'dir. Şikayete konu kapak hesabında bakiye borç miktarı olan 2.615,56- TL uyuşmazlık miktarı olup, bu miktar 18.710- TL'yi geçmediğinden davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede: Taşkın haciz şikayeti yönünden ise; icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır....

          İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın değerinin tespiti için esas icra dairesi olan İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi tarafından, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü 2021/523 Talimat sayılı dosyasına talimat yazılmış olup, taşınmazın kıymet takdirinin Ankara Gayrimenkul Satış İcra müdürlüğüne ait talimat sayılı dosyası tarafından yapıldığından, İİK m.128a/1-4 gereğince iş bu kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme ve karar verme yetkisi Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesine aittir....

            KARAR Davacı, Boyun fıtığı şikayeti ile davalı doktora başvurduğunu, davalı doktorun kendisini yeterince aydınlatmadan ameliyat önerdiğini, davalı hastanede davalı doktor tarafından yapılan operasyon sonrasında sağ bacakta ve sağ kolda hissizlik ve hareket edememe şikayeti oluştuğunu bu şikayetlerin geçmediğini ve %60 özürlü hale geldiğini ileri sürerek kendisini yeterince aydınlatmadan ameliyata alan ve gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı doktor ve hastanenin kusuru nedeni ile 40.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın, zararın doğduğu tarihten işleyeek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı boyun fıtığı şikayeti ile başvurduğu davalılarca yapılan operasyon sonucu % 60 oranında özürlü hala geldiğini ileri üsrerek uğradığı maddi ve manevi zararların tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır....

              Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu