Davalı alacaklı tarafından davacı ve dava dışı borçlular aleyhine Gölpazarı Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/02/2020 tarih 2019/15 Esas 2020/29 Karar nolu ilamına dayanarak ilamlı icra takibi yapılmış, icra emri davacıya 10/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlunun traktörüne ve taşınmazlarına haciz konularak 21/08/2020 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiş, davacı borçlu vekili tarafından 25/08/2020 tarihli dilekçe ile traktör ve taşınmazların haczedilmezlik kapsamında olduğu belirtilerek cevap verilmiş, 11/03/2021 tarihinde açılan dava ile haczedilmezlik şikayeti bildirilmiş, mahkemece süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine ve davalı alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. 6100 sayılı HMK'nın 323/1- ğ maddesi uyarınca vekalet ücreti yargılama giderlerindendir....
Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hakim, tarafların sunduğu vakıalar ve talep ve cevap sonuçları incelemeli fakat dava ya da şikayetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/10124 esas sayılı dosyasında borçlunun haczedilmezlik şikayeti bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinin her bir dosya için ayrı ayrı ileri sürülmesi gerektiği, bir icra dosyası ile bağlantılı olarak verilen icra mahkemesi kararının başka bir dosya için kesin oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili ve şirketleri ile kardeşlerinden aldığı bonoların tamamına yakınını ayrı ayrı icraya verdiğini, ticari ilişki tek bir ilişki olmasına rağmen davalı tarafından birçok icra takibi yaptığını, neticede Erzurum ili Palandöken ilçesi H....
Somut olayda, borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazları üzerine 17/07/2013, 25/09/2014 ve 04/01/2016 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlu tarafından aynı mahkemenin 2013/198 Esas ve birleşen 2014/14 Esas (2014/277 Karar) sayılı dosyalarında 2013 ve 2014 tarihli hacizlere yönelik olarak çiftçilikle geçimini sağladığından bahisle İİK 82/4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, mahkemece verilen kısmen kabul kararının Dairemizce bozulması üzerine yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemenin 2016/4 Esas (2018/296 Karar) numarasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği; yine borçlu tarafından, 04/01/2016 tarihli hacze yönelik olarak, aynı mahkemenin 2017/151 Esas (2019/171 Karar) sayılı dosyasında da maişet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği...
Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 14/02/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 21/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 7 günlük yasal süreden sonra 11/02/2015 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. O halde mahkemece haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 26/06/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 04/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 08/09/2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 12/10/2015 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 10/09/2020 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 15/09/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 10/09/2020 tarihli haciz yönünden İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....