GEREKÇE:Dava İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde İİK'nun 82/12 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlunun iki oğlu ile birlikte yaşadığı ve çiftçilik yaptığı gözetildiğinde köyün içinde daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip bir meskeni mahcuz taşınmazın değerinden daha düşük bir değere edinebileceğini, bilirkişi raporunda borçlunun haline münasip ev alabileceği değerin yüksek belirlendiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki İİK md.82/1-12 gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde özetle; şikayete konu haczedilen taşınmazın şikayetçi borçlunun ailesinin mesken olarak kullanmakta olduğu konut olduğunu belirterek meskeniyet şikayetlerinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, '' Dava İİK’nın 16. maddesinde düzenleme alanı bulan Erzincan İcra Müdürlüğünün uyguladığı haczin İİK’nın 82/12 maddesine aykırı olduğu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikâyetine ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında getirtilip incelenen Erzincan İcra Müdürlüğünün 2017/7954 esas sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, icra emrinin borçluya 07/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet iddiasında bulunulan evin 03/11/2017 tarihinde haczedildiği, taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı ve raporun 23/01/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 82/1 ve 16. maddesidir. Anılan maddelere göre borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı vardır. Bu durumda mahkemece, borçluların, şikayette hukuki yararı bulunduğundan işin esasını inceleyerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetin bulunduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; taşınmaz haczinin borçluya 103 davetiyesi ile 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmediğinden şikayetin süre aşımından reddi gerekir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2018/8427 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu dava dışı Yılmaz Gürbüz hakkında başlatılan takip olduğu, takip kapsamında davaya konu taşınmaza 09/08/2018 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde, borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı öngörülmüştür. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda davacı takibin borçlusu olmadığı gibi anılan taşınmaz üzerine yine aynı alacaklı tarafından konulan bir başka hacze yönelik olarak yaptığı meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen İstanbul 25....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....