Türkiye vatandaşı olduğu, anne ve babasının da Türkiye vatandaşı oldukları görülmüş olup, en azından davacının büyüdüğü ailede Türkçe konuşuluyor olduğunun değerlendirildiği, öte yandan davacının Türkçesi madem onam formunda yazanları bile anlamayacak derecede ise, davacının ameliyat öncesi bunu imzalamayı reddetmesi ve bu belgenin tercümesini yaptırtıp öyle imzalaması mümkün iken, davacının Türkçe dilinde yazılmış olan onam formunu imzalamış olması karşısında, davacı vekilinin bu iddiasına, ispat edilmediğinden, itibar edilemeyeceği,davacının tanık deliline dayanmadığı, olayın kusura dayalı sorumluluk olduğu, davalı hastane ve hekimin kusurunun bulunmadığının ATK raporuyla tespit edildiği,davalılar yararına vekalet ücreti taktirinin gerekmediği davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE, manevi tazminat talebinin de REDDİNE" karar vermiştir....
Gerekçeli kararın başlık kısmında dava tarihinin 20.05.2009 yerine 20.05.2010 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2-63 sayılı kararında açıklandığı üzere: haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı ... lehine vekalet ücretine hükmolunacağından, davanın kısmen kabulü halinde davalı ... lehine vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi, 2- Davacıların halen Geçici Köy Korucusu oldukları, işe başlamak için haklarında verilen beraat kararlarının kesinleşmelerini öğrenmiş olacaklarından bu husus araştırılarak davanın 3 aylık sürede açılıp açılmadığı tespit edilmeden eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi, Kanuna aykırı, davacılar ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı tebliğnamedeki isteme uygun şekilde BOZULMASINA, 30/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2019 NUMARASI : 2017/445 ESAS 2019/329 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının hizmet ilişkisinden kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; '' Davanın reddine'' karar verilmiştir. İleri sürülen istinaf sebepleri: İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına ön tanı konulan ilk muayenesinde hasta mevcut bulunan ekstremite şekil bozukluğunun çocukluk yıllarından beri süre gelmekte olduğunu fakat hastalığın giderek ilerlemesi ile son zamanlarında ayrıca kendisinde diz ağrısı yapmaya başlaması üzerine müvekkil hastaneye tedavi amacıyla başvurduğunu, Hekim T5 muayenesi sonucunda hastaya ilgili deformitenin tedavisi kapsamında ameliyat önerildiğini, hekim tarafından davacıya alt ekstremite şekil bozukluğunun ameliyat ile düzeltilmesi ve peşi sıra tedavisi sırasında meydana gelebilecek komplikasyonlar ve tedavi süreci hakkında bilgi verildiğini, hastanın Aydınlatılmış ve Yazılı olarak Onamı alındığını, ameliyatının başarılı geçtiğini, hastaneden taburcu edilirken hastaya düzenli kontrol ayrıca fizik tedavi önerildiğini, ameliyat sonrasında iyileşme sürecine girildiğini, dava dışı hekim tarafından davacıya tıp kuralları çerçevesinde ameliyat ve tedavi uygulandığını, dava dışı hekim T5 müvekkil...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemin ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19., 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. ve 46, Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 04/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava, vekalet ilişkisinden kaynaklı hekim hatası(malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. 6098 sayılı TBK.'nun 502/2. maddesi (mülga 818 sayılı BK'nun 386. maddesi) hükmü gereğince, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. 6098 sayılı TBK 147/5 maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/4 maddesinde vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 72/1. maddesinde "...Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır..." hükmü mevcuttur....
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/06/2019 KARAR TARİHİ : 24/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacının ... Trabzon Bölge Müdürlüğü ile yaptığı sözleşme uyarınca işin yapımı konusunda gerekli malzemelerin bir kısmını davalı şirketten aldığını, ... tarafından yapılan kontrollerde davalı şirketten alınan ofset saclarında imalat hatası olduğunun montaj yapıldıktan sonra tespit edildiğini, yapılan bu işlemler nedeniyle davacının hakedişinden 94.000,00-TL nefaset kesintisi yapıldığını ileri sürerek zarara neden olan davalıdan şimdilik 10.000,00-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasında ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının davalı sendikanın üyesi olduğu, davacı işçi ile üyesi bulunduğu davalı sendika aracılığı ile vekalet ilişkisi kurulan diğer davalı arasında 2821 sayılı Yasanın 32/3-33/1. maddeleri uyarınca vekalet ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu ve İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, davanın vekalet ilişkisine dayalı maddi ve manevi tazminat talebi olduğu, iş sözleşmesinden kaynaklanmadığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekalet akdinden kaynaklı hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacılar vekili ; davalı şirketin işlettiği hastanede davacıların murisi Hasan Uzun'a davalı hekimlerce hatalı tedavi yöntemi uygulanması neticesinde muris Hasan Uzun'un hayatını kaybettiğini ileri sürerek davacı T1 için 100.000,00 TL manevi, şimdilik 100,00 TL maddi; davacı T2 ve T3 için 150.000,00 TL'şer manevi, şimdilik 100,00 TL'şer maddi tazminat, 22.500,00 TL defin masrafının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça ise; murise uygulanan tedavide taraflarına atfedilecek herhangi bir kusur ve ihmalin bulunmadığı belirtilerek davanın reddi istenmiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekalet ve ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....