Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekalet akdinden kaynaklı hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili ; davacıya davalı hekim tarafından davalı şirketlerce işletilen iki ayrı hastanede iki ayrı tarihte uygulanan mide ile ilgili operasyonların hatalı olduğunu, davacının bu sebeple maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 300.000,00 TL manevi ve şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek maddi tazminat talebi yönünden dava değerini 19.000,00 TL olarak belirlemiştir. Davalı T5 A.Ş vekili; davacıdaki sağlık sorunlarının sonradan davalı hastane haricinde geçirdiği operasyonlardan kaynaklanmış olabileceğini, davalı hastanedeki operosyanla ilgili davalıya yöneltilebilecek kusur ve sorumluluğun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

Davalılar, ameliyattaki işlemlerin hekim hatası değil, uygulanagelen bir hekim tercihi olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı hastanede olunan by-pass ameliyatında yeterli dikkatin gösterilmemesi nedeniyle kapatılması gereken bir damarın iptal edilmemesi ve buna dayalı rahatsızlığın devam etmesi nedeniyle uğranılan maddi manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir....

    Dava, davacı avukatın vekilliğini üstlendiği, davalının sigortalısı olan dava dışı hastane ve doktor aleyhine hekim hatasına dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle hak edildiği iddia edilen vekalet ücretinin sigorta poliçesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir. Davacı avukat ile dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan tarihsiz sözleşmede, hastane ve hekim aleyhine malpaktristen kaynaklı açılan tazminat davasında ... TL manevi tazminat talebi nedeniyle AAÜT gereğince ... TL ve ... TL maddi tazminat talebi nedeniyle ... TL olmak üzere ... TL, her iki müvekkil için toplam ... TL vekalet ücreti ödeneceğinin kararlaştırıldığı, Diyarbakır Tüketici Mahkemesinin .... Sayılı dosyası incelendiğinde, dava dışı ... tarafından ... tarihli ameliyat esnasındaki hekim hatasına dayalı olarak hastane işleteni dava dışı ... Tic. Ltd....

      Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı kurumlar bünyesinde çalışan ve kurum bünyesinde mesleki sigortası bulunan doktorların haksız fiil uygulayıp uygulamadıkları, vekalet ilişkisini kötüye kullanıp kullanmadıkları, doktorların hastalık nedeniyle uygun tedavi uygulayıp uygulamadıklarının tespiti noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, tıbbi kötü uygulamadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. DELİLLER : Davalı ---- tarihli hastane evrakları ve ----- tarihli hastane evrakları dosyaya celp edilmiştir. Dosyada mübrez ---- incelendiğinde; poliçenin --------- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ---- olduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, tıbbi kötü uygulama iddiasına dayalı olarak----- yapan şirkete karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. ------tarihli----- kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....

        Hekim ile hasta arasındaki tedavi akdi istina akdi olarak kabul edilmemektedir. Hekim ve hasta arasındaki akit Türk Borçlar Kanununun 502. maddesinde belirtilen vekalet akdi niteliğinde olduğu yerleşmiş yargıtay kararlarıylada kabul edilmektedir. Hekim ile hasta arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı takdirde Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde düzenlenen hükümlerin uygulanması gerekir. Gerek vekalet ilişkisi gerekse haksız fiil Borçlar Kanununda düzenlenmiş genel hükümlerdir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, hekim hatası (malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından istinaf etmiştir. 1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinden; Antalya 3. Tüketici Mahkemesi 'nin 2017/28 Esas, 2020/2 Karar sayılı 08.01.2020 tarihli kararı ve davalı vekilinin vermiş olduğu 06.02.2020 tarihli istinaf dilekçesinin davacılar vekiline 22.02.2020 tebliğ edildiği, davacılar vekili 14.08.2020 tarihinde karara karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK 345. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurma süresi iki haftadır. Bu süre ilamın usulen taraflardan her birine tebliğ ile işlemeye başlar. Gerekçeli karar davacılar vekiline 22.02.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2018 NUMARASI : 2015/354 ESAS - 2018/411 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Dairemizce verilen karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuş ve dosya bozularak Dairemize gönderilmiş olmakla, incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taraflar arasında kira ilişkisinden kaynaklanan ve sözleşmedeki taahhüde aykırı davranıldığı iddiasına dayalı baz istasyonunun kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporun da eksik inceleme ve hatalı hesaplamalara yer verildiği, davalının usulsüz işlemleri sebebiyle kendisine ödenen başarı primlerini maddi zarar hesabına dahil edilmediği beyanı ile eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, şirket çalışanın görevinin ifası sırasında görevini ihlal ettiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ancak, hizmet ilişkisinin devam ettiği döneme ilişkin hizmet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme İş Mahkemesidir....

            GEREKÇE: Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın temelini teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktorun bu kapsamda mevcut sorumluluğu ve özen borcu oluşturmaktadır. Buna göre vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle vekil konumunda olan ve tedavi işlemlerini yapanların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle söz konusu özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur....

              UYAP Entegrasyonu