WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TBK’nın 502. maddesi kapsamında, davalı özel hastane ve çalıştırdığı hekimin vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık husumet ehliyeti, taraflara yüklenecek kusur, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, manevi tazminat miktarı ve vekalet ücreti hususları üzerinde toplanmaktadır. Mahkemelerin görevi, dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gereken bir husustur. HMK’nın1.maddesinde, mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiştir....

Dava, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır (TBK 502-506 md). Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranma zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (TBK 400). O nedenle doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafifte olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastanın zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumunun gerektirdiği önlemleri eksiksiz bir şekilde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır....

    hatası sonucu oluştuğunun tespit edilmediğini, davacı küçük adına tazminat talep edilemeyeceğini, bu nedenle davacı küçüğün aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, diğer yandan ortak dava sebebine dayalı olarak dava açılmış olmasına rağmen davacılara ayır ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      GEREKÇE: Dava, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hekim ile hasta arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayalı olup, uyuşmazlığın temelini teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktorun bu kapsamda mevcut sorumluluğu ve özen borcu oluşturmaktadır. Buna göre vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle vekil konumunda olan ve tedavi işlemlerini yapanların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle söz konusu özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/288 Esas KARAR NO: 2023/447 DAVA: Tazminat (Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine Dayalı Maddi Ve Manevi Tazminat Talebidir.)...

          Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Asıl Dava Açısından:Davacı ile davalılar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu ; estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun ve güzel bir görünüm sağlanması ve sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi hususlarının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğunun Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarıile belirlendiği, her ne kadar yerel mahkeme özel hastane ile hasta arasında yapılan sözleşmenin "hastaneye kabul sözleşmesi" olması ve asli edimin tedavi olması sebebiyle anılan sözleşmeyi vekalet sözleşmesi olarak değerlendirse de; dosya içerisinde tüm belgelerden müvekkilinin ilgili davalılara başvurarak ameliyat olma amacının "tedavi" değil "estetik müdahalede bulunulması" olduğunu, özetle davaya dayanak teşkil eden sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran en önemli özellik, sonuç sorumluluğu...

            Somut olayda olduğu gibi özel sektörde görev yapan doktorlar ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. Somut olayda, davacılar ile davalılar arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi ve işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 04/01/2018 tarihinde davalı Van Lokman Hekim Hastanesi'ne gebe olması nedeniyle tedavi için gittiği, kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinde davalı hekim T3 tarafından muayene edildiği, alınan iki bilirkişi heyeti raporunun da birbirini doğruladığı üzere tedaviyi yapan T7 kuruluşuna tıbben ihmal ya da kusur atfedilemeyeceği, davalılara atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içerir davanın reddine karar verilmiştir....

              ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

              Tıbbi uygulama hataları nedeniyle tazminat davaları, yapılan tıbbi uygulamanın niteliğine göre farklı hukuki gerekçelere dayanılarak açılabilir. Kural olarak doktor/hasta ilişkisi hukuki nitelik itibariyle “vekalet sözleşmesi” kapsamında değerlendirilmektedir (6098 sayılı Borçlar Kanunu m.502 vd.). Vekalet sözleşmesi hükümlerine göre hasta, vekil eden; doktor ise tıbbi uygulamayı yapacak vekil olarak nitelendirilmektedir. Kanuna göre vekil, yani tıbbi uygulamayı yapan hekim, vekalet görevine konu hastanın teşhisi veya tedavisi işini yerine getirirken, olumlu neticenin elde edilmemesinden sorumlu değilse de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Somut olay hakkında yapılan yargılamada davacının teşhis ve tedavisine ilişkin bilgi ve belgeler celp edildikten sonra davacının bizzat dosya ile birlikte sevki sağlanarak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 7....

              UYAP Entegrasyonu