Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 30.10.2013 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davanın apartmanın çatı katına ilişkin olması nedeniyle apartmanın ortak kullanım alanına yönelik olduğu gerekçesiyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesine karar verilmiş, 05.02.2014 tarihli karar ile de davanın konut satımına ilişkin ayıplı mal tesliminden kaynaklanan bir dava olmayıp, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4/c maddesi uyarınca ortak yer olan çatıda meydana gelen hasarın tazminine ilişkin olduğu, tazminat davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/534 KARAR NO : 2022/737 DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/08/2021 KARAR TARİHİ : 16/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: (1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Olcay Ocaklı 16.02.2021 tarihinde ''...'' adresinde bulunan ... A.Ş ......

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın ayıplı hizmet nedeniyle açılmış tazminat davası olduğunu belirtip Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın ayıplı hizmet nedeniyle açılmış tazminat davası olduğunu belirtip Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

          DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)|Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Gülsen ve Fatih'in, müşterek çocukları olan diğer davacılar Elif Sahil ve Deniz'in davalı şirkete ait Ülkem Koleji'nde öğrenim görmekteyken davalı şirketin ayıplı hizmet sunması neticesinde sözleşmeyi feshettiklerini, çocuklarının ve diğer çocukların okulun çok soğuk olmasından şikayet etmeleri üzerine okuldaki danışma görevlisine, müdür yardımcısına ve okulun sahibine bu konu hakkında şikayetlerini bizzat dile getirmelerine ve en son okul sahibinin olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle aralarında tartışma çıkmasına rağmen hala bu konuya bir çözüm bulunmaması neticesinde davalı şirket yetkililerinin gereken özeni göstermeyip mevcut sorunu çözemeyerek sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ve ayıplı hizmet sunduklarını, davalı şirketin müvekkili T1 hakkında haksız şikayette bulunarak...

          Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir 1-Davacı, ingilizce eğitim almak için davalı şirketin açtığı kursa kayıt yaptırdığını, davalı... kurumunun verdiği hizmetin ayıplı olduğu, taahhüt edilen hizmet ile verilen hizmet arasında benzerlik bulunmadığını, belirterek ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı ayıplı ve kusurlu hizmet vermediğini savunmuştur. Mahkemece, davalı...in ayıplı hizmet verdiği yönünde bir tespit ve delil bulunmadığı, 11/02/2009 tarihli yönetmeliğin 9 uncu maddesinde sayma yöntemiyle düzenlenmiş olan ayrılma nedenlerin bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı, 08.06.2010 tarihindeki maili ile sözleşmeden dönme ve ayıp ihbarında bulunduğunu, 06.07.2010 tarihli mail ile hizmetin ayıplı olduğunu ve sözleşme bedelinin iadesini talep ettiğini, maile cevaben davalı şirketin de hizmette iyileştirme yapılacağına dair vaatte bulunduğunu ileri sürmüştür....

            Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet 2008/15886-2009/6294 satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta dava, davacının kamyonculuk ve nakliyecilik yapması nedeniyle aracı için satın aldığı lastiklerin ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup,davacının ticari faaliyetinden dolayı satın alması nedeniyle, davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasa kapsamında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

              -Teslim edilen eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanacağı haklar 818 sayılı BK’nın 360. maddesinde sözleşmeden dönme, ücret indirimi, eserin tamir ve ıslahı olarak sayılmıştır. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanmış, ödediği bedelin istirdadı ile ödemediği bedel yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı daha sonra verdiği ıslah ve açıklama dilekçelerinde asıl davadaki bu taleplerinden vazgeçmeksizin kâr mahrumiyeti, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi kurulundan rapor ve iki kez ek rapor alınmış, 30.....2008 tarihli kök raporda sözleşme konusu makinenin davacı yanca üretime geçirilemediği, makinenin davacının beklediği amaca hizmet edemediği, bu haliyle ayıplı sayılması gerektiği belirtilmiştir....

                Mahkemece, dava zamanaşımına uğradığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı mal nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinin tahsiline yöneliktir. Mahkemece 4077 Sayılı Yasa uyarınca ayıplı mal nedeni ile her türlü zarardan dolayı yapılacak taleplerin 3 yıllık zamanaşımına tabii olduğu belirterek davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

                  Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının taahhüt ettiği hizmetin ayıplı hizmet kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu bakımdan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle sorumluluk şartlarının oluşmadığı, davalı tarafın uçuşun gecikmesinden kaynaklanan kusurunun bulunmadığı, gecikmenin tamamen uçuş kapısı değişikliğinden ileri geldiği, Sivil Havacılık Yönetmeliğince davalı şirketin gecikmeden kaynaklı kusursuz sorumlu olarak sadece makul ölçüde sıcak ve soğuk içecek servisi yükümlülüğü olduğu, zararın karşılanması yönünde maddi veya manevi tazmini gerektiren bir sorumluluğunun düzenlenmediği, davalının hizmeti haksız fiil kapsamında değerlendirilemediğinden 6098 Sayılı TBK 49 maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı tazminat yükümlülüğünün doğmadığı, kusursuz sorumluluk halinin de bulunmadığı, ayrıca davacının annesi ve kendisi adına ayrı ayrı 15.000TL tazminat talebinde bulunmuş olup davacının davada davacı sıfatıyla...

                    UYAP Entegrasyonu