Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e ait kredi kartlarından yapıldığı, fatura konusu hizmetin kusurlu/ayıplı olduğuna ilişkin gerek davacı şirket, gerek ise hizmet alan ... tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının yada itirazi kaydın bulunmadığı, davacının faturaya karşılık yasal süresinde yapılmış bir itirazının yada iade faturasının da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının ve davacı tarafça ispatlanamadığından manevi tazminat taleplerine ilişkin davasının reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Bu durumda davacı Abdullah'ın ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (103,93TL+501,13TL) 605,06- TL, davacı Saleh'in ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Barika'nın ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Onur'un ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL, davacı Ayşegül'ün ortak alanlardaki eksik ve ayıplınedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL talep edebileceği anlaşılmıştır....

    Davacı taraf elektrik kesintileri sebebiyle ayıplı hizmet verildiği iddiasında bulunmuş isede ,ayıplı ifa yönünden dosyada herhangibir tespit yapılamadığı ortadadır.Gerek maddi tazminat ve gerekse manevi tazminat yönünden dava ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir. Davalı istinafı yönünden ise, dava dilekçesinde dava değeri 12.000,0 TL olarak gösterildiği,dava dilekçesinin netice-i talep kısmında maddi tazminat yönünden şimdilik 2.000,00 TL manevi tazminat için 10.000,00 TL talep edilmekle, maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların reddine rağmen, vekille temsil edilen davalı yararına hükümde sadece 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmediği anlaşılmıştır. Davanın reddi halinde hem maddi hemde manevi tazminat yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.Ancak hükmedilecek vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemez....

      CEVAP Davalı -karşı davacı cevap dilekçesinde özetle; davacının edimlerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davasında, taşeronların ayıplı imalatları nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 25/02/2014 tarihli ve 2010/110 Esas, 2014/51 Karar sayılı kararıyla, davalıya ait inşaatta imalat yapan taşeron şirket ile davalı arasında görülen davada, taşeronun ayıplı imalat yaptığının tespit edildiği, böylece davacının sözleşmedeki denetim görevini yerine getirmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine,noter satış sözleşmesinde yazılı satış bedeli 11.200 TL ile 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle satıştan dönerek ödediği satış bedeli ile manevi tazminat talebi ile eldeki davayı açmıştır.Davacının aracın motor ve şasi numarasındaki uygunsuzluk nedeniyle herhangi bir takibata uğramamıştır.Davacının sırf aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle derin bir elem ve üzüntü yaşayarak manevi zarara uğradığı kabul edilemez.Bu nedenle ,davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup...

            Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirket aracılığı ile 27/06/2019 tarihinde yurt içi otel mesafeli satış sözleşmesi imzaladıkları sözleşmeye konu otel hizmetinin ayıplı olduğu, otel hizmetinin ayıplı olması sebebi ile davalı şirkete ödenen bedel ile oteldeki hizmetin ayıplı olması sebebi ile hastane ve ilaç giderine ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat talebine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı tarafından davalıya aracının su ve yağ eksiltmesi, performans kaybı nedeniyle arızası nedeniyle yapılan tamir karşılığı 16.000,00- TL ödendiği, aracın tekrar arızalanması üzerine tekrar davalı servise götürüldüğü, yaklaşık iki ay sonra aracın kendisine teslim edildiği, aracı satmaya karar verdiğinde ekpsere gittiğinde aracın birçok problemi olduğunun ortaya çıktığı iddiasıyla yaptığı masrafların ve maddi zararlarının tespiti ile tarafına ödenmesi talebiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 6502 sayılı TKHK'nun 13. maddesinde "Ayıplı Hizmet" sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir....

            , davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, tüketicinin satın almış olduğu ürün ayıplı olduğundan satılan ürünün bedeli olan 2.400,00 TL ile ihtarname bedeli olan 60,00 TL toplamı olan 2.460,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı-tüketiciye iadesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

              Bayi tarafından verilen hizmet nedeniyle sağlayıcının sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususunda yapılan değerlendirmede; Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesine göre; “Bu Kanunun uygulanmasında, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan yada yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, ı)Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan yada hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” hükmü bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu