Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kilometre düşüklüğüne istinaden ayıplı araç satışından kaynaklanan ayıp nedeniyle değer kaybı talebine ilişkindir. Davacı, davalıdan 22.09.2020 tarihinde 55.000,00 TL bedelle 292.000 km de ikinci el araç satın almıştır. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu anlaşılmaktadır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/285 Esas KARAR NO: 2022/474 DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 07/05/2021 KARAR TARİHİ: 21/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ---- getirterek dağıtımını yaptığı ---- ----sıfır olarak dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ile ---- tarihinde satın aldığı, aracın satın alındığı tarihten itibaren periyodik tüm bakımları yetkili ----yaptırıldığı, periyodik bakımla ilgili belgeler adı geçen şirkette bulunduğu, davacı şirket temsilcisi --- tarihinde dava konusu araçla ----seyir halinde iken araç kendiliğinden stop ettiği, çekici çağırıp aracın --- yetkili servisine ----- getirildiği, burada yapılan incelemede ---- kopması sonucu aracın stop ettiği ve bu ----bağlı olarak------ verdiği zararı tespit etmek için...

    Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Davacı eldeki davası ile, servis hizmetinin ayıplı verilmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; sözleşmeye aykırılık nedeni ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taraflar arasındaki araç satışından kaynaklanan alacağa ilişkin takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" ESAS NO : 2011/6410 KARAR NO : 2011/6738 Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 150-403 KARAR Dava, ticari araç satışından kaynaklanan tesbit isteğine ilişkin olup, temyizen inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi. Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :20.06.2007 Nosu :70-150 - K A R A R - Uyuşmazlığın harici hususi araç satışından kaynaklanmasına,tarafların tacir olmamalarına ve kambiyo senedinden kaynaklanan bir ihtilafın bulunmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; Davalının araç satış ilanında aracın motor ve şanzumanın iyi durumda olduğu ve ağır bakımlarının yapıldığı belirtilmiş ise de, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda da izah edildiği üzere aracın satışından evvel davacı tarafından yaptırtılan oto ekspertizi neticesinde alınan araç değerlendirme raporunda açıkça aracın motorunda güç kaybı olduğu bilgisine yer verildiği anlaşılmaktadır. Yine denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyeti raporuna göre davacı tarafından araçta yaptırılan onarımlar, motordaki güç kaybından kaynaklı onarımlardır. Öte yandan taraflar arasındaki araç satışına ilişkin noter satış senedinde de aracın ağır hasarlı olduğu bilgisine yer verilmiştir....

          Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, dava konusu aracın davacıya 07/07/2015 tarihinde 28.875,00 TL bedelle davalı tarafından satıldığı, davacının aracı internet sitesindeki satış ilanından aldığı, ilanda 06/07/2015 tarihli ekran görüntüsünde ağır hasar, pert kaydı bulunmadığı, bu hususun ilgili internet sitesine yazılan yazı cevabı ile belirlendiği, gerçekte ise aracın pert kaydının bulunduğu, gizli ayıplı olduğu, aracın pert kayıtlı hali ile satış tarihi itibariyle değerinin 25.000,00 TL olduğu ,davacının 3.875,00 TL fazla bedel ödediği, ayrıca araç tamirat bedeli olarak 2.250,00 TL ödendiği, davacının oluşan bu zararı miktarınca davalının sebepsiz zenginleştiği, davalının ayıplı araç satımı nedeniyle sorumlu olduğu, davacının pert kaydı gizli ayıbı 27/04/2016 tarihinde öğrendiği, davalı aleyhine 20/05/2016 tarihinde icra takibi başlattığı ve eldeki davayı da 02/08/2016 tarihinde açtığı, süresinde ayıp ihbarında da...

          Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

            Davalı vekili, davaya bakma yetkisinin Kadıköy, görevinin ise Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, ayrıca aracın ayıplı olduğu iddiasının da yersiz olduğunu, ayrıca davacının tüm taleplerinin müşteri memnuniyetinin sağlanması için yerine getirildiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda taraflar arasında ticari araç alımı hususunda anlaşma yapıldığı, ancak dava konusu araçta bir takım imalattan kaynaklanan ayıpların ortaya çıktığı, bu ayıpların tamir edilebilir nitelikte bulunduğundan B.K.-202/2. maddesi uyarınca semenin tenzili gerektiği, davacının manevi tazminata ilişkin talebini atiye bıraktığı gerekçesi ile davanın maddi tazminata ilişkin bölümünün kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak hüküm kurulmuş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu