Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı kiremit satışından kaynaklanan zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, davalının imâl ederek davacıya teslim ettiği kiremitlerin ayıplı olup bunların yerine yeni kiremitlerin davalı tarafından 28.05.2012 tarihli sevk irsaliyesi ile davacıya gönderildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, ayıplı kiremitlerin sökülmesi ve yenilenmesinin çatıya montajı konusundadır....

    Dava konusu araçta bilirkişilerce tespit edilen sorununun üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan bir sorunun bulunmadığı, aracın ayıplı halde davacıya satıldığı anlaşılmaktadır (TKHK md. 8). Bu durumda, davacı ayıplı araç satışı nedeniyle seçimlik haklarından aracın ayıpsız misli ile değişimini davalı ithalatçıdan isteyebilir (TKHK md. 11/1- ç/2). Dosya kapsamı, yerel mahkeme gerekçesi ve özellikle mahkeme ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporunda davacının yeni olarak satın aldığı araçtaki kapının satın alma tarihinden önce değişmiş olduğu şeklindeki tespit dikkate alındığında bu haliyle davacının, "0" km zannıyla satın aldığı araçtaki mevcut ayıbı bilerek ayıplı aracı kullanmaya ve kabul etmeye zorlanamayacağı, araç üzerinde hasar, takyidat ve mahrumiyet kaydı bulunmadığı da göz önüne alınarak davada aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır....

    Davalı ...Ş. vekili, davaya konu aracın ticari araç olup, dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, husumetin müvekkiline yöneltilemiyeceğini, araçta üretimden kaynaklanan bir sorun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ayıplı maldaki ayıbın üretim hatası olduğu, davacının değişim talebinde haklı olduğu, ayıplı araç üzerinde bulunan aksesuarlar ile oto teyp ve hoparlör sistemlerinin iadesinin gerektiği, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ise maddi tazminat talebine ilişkin talebini ispat edemediği, manevi tazminat talebi yönünden ise ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak bir nitelikte olgu olmadığından manevi tazminat istemi kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aracın yenisi ile değişimine, araç aksesuarlarının iadesine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç tamirinden (eser sözleşmesinden) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı mal satımı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup dosyanın Yargıtay Yasası'nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, dava dışı şirket tarafından davalıya karşı açılan arsa satışından kaynaklanan alacak davasında, dava konusu olmayan, kayden davalıya ait görünen araç üzerine ihtiyati tedbir konulduğu, yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği ve karar kesinleştikten sonra tedbirin kaldırıldığı, davalının aracının pert olması nedeniyle araç bedelini sigorta şirketinden aldığı ve sigorta şirketine vekaletname vererek araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığı, aracın davacıya satışı hususunda da bilgi sahibi olmadığı, araç üzerine tedbir konulmasına davalının neden olmadığı, davacının üzerinde tedbir olan aracı satın aldığı, davacının talep ettiği zararın davalıdan değil konulan haksız ihtiyati tedbirden kaynaklandığı, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun 399 maddesine göre davalı aleyhine tazminat davası açılmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Dava, satıcı ve distribütör olan davalılar aleyhine ayıplı mal satışından sorumlulukları esaslarına dayanılarak açılmıştır. Satıma konu aracın garanti süresi içinde farklı arızılar nedeniyle beş kez tamir için servise başvurulduğu, 6.kez ise aracın 6.11.2006 tarihinde motor arızasından dolayı servise bırakıldığı, servis tarafından motorun sökülerek araca ait motor bloğunun siparişinin verildiği servis kayıtlarından anlaşılmış olup, yapılan keşif sonucunda ise; davaya konu aracın motorunun sökülmüş durumda kullanılamaz halde olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, davacının ayrıca ayıp ihbarında bulunmasına gerek bulunmamaktadır....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satışından kaynaklanmakta olup dava ayıplı araç nedeniyle alacağın tahsiline ilişkindir. Davacı, davasını akdi ilişki nedeniyle satın aldığı şirket ile ithalatçı firmaya yöneltmiştir. Bir başka deyişle husumet doğru tarafa yöneltilmiştir. O halde Mahkemece tarafların karşı delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışından kaynaklanan aracın ayıplı değeri ile ayıpsız değeri arasındaki farkın davalıdan tahsiline yönelik tazminat istemine ilişkindir. Öncelikle davacının talebinin para alacağı olduğu, 6098 sayılı TBK'nın 89. maddesi gereği para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Davacının yerleşim yerinin Konya olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin yetkiye yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Emsal Yargıtay 3.H.D'nin 09.10.2018 tarih 2017/13595 esas ve 2018/9752 karar, 13.H.D'nin 24.05.2017 tarih 2015/41641 esas ve 2017/6304 karar sayılı ilamları). Ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin ticari dava olmadığı anlaşılmakla arabuluculuk dava şartına yönelik istinaf talebi de mesmu kabul edilmemiştir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 02/08/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin araç satım sözleşmesinden kaynaklandığını, TBK’nun 89. maddesi gereğince dava para alacağından kaynaklandığından, uyuşmazlığın alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, bu hususta daha önce verilmiş Yargıtay'ın emsal kararları bulunduğunu belirterek, Dörtyol 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/25 Esas numaralı dosyasında verilen yetkisizlik kararının kaldırılarak dosyanın yetkili yargı yerinin Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas: Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır. "Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Malatya 4....

                UYAP Entegrasyonu