Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davalının ayıplı hizmeti nedeniyle davacının bedensel bütünlüğünün zarar görmediği gibi, davalının eylemleri davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte de değildir. Bu sebeple davalının ayıplı hizmet vermesi nedeniyle davacı tarafın manevi zararı oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 400,00 Euro maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, eser sözleşmesi niteliğinde ayıplı otomobil tamiri nedeniyle doğan zararın tazminine ilişkindir. Davacı ayıplı servis hizmeti nedeniyle oluşan zararın tazmini istemiyle huzurdaki davayı açmış davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında kanun 13- (1) fıkrasınca ayıplı hizmet; sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet olarak tanımlanmış olup tüketicinin ayıplı hizmet nedeniyle seçimlik hakları aynı yasanın 15. Maddesinde belirtilmiştir....

karşı taraf ile imza altına alınan sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm edimleri layıkı ile yerine getirmesine rağmen karşı tarafın taahhüt ettiği hiçbir edimi gereği gibi yerine getirmediğini, tüm edimlerini ayıplı olarak ifa ettiğini ve müvekkili şirketin işbu sebeple birçok zarara ve ziyana uğradığını, dava konusu müteahhitlik sözleşmesine konu edimlerin davalı tarafça ayıplı ifa edilmiş olması nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı zarar ve ziyanın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ayıplı eseri teslim aldığı tarihten itibaren işleyecek temerrüt faizi ile şimdilik 10.000,00-TL'sinin davalı taraftan tahsili ile davacı şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu nedenle davacıların İstanbul Tüketici Mahkemelerinin yetki sınırları içinde ikamet ettikleri anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde değildir. 6502 sayılı TKHK m. 13 uyarınca, taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmetler ayıplı hizmet olarak kabul edilmiş ve hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen veya reklam ve ilanlarda yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerin de ayıplı hizmet olarak değerlendirileceği, Ayrıca 15. madde uyarınca da hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketicinin, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbest olduğu, sağlayıcının tüketicinin tercih...

    Davalı tarafın zamanaşımı itirazının yapılan incelemesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın ayıplı hizmet sunulmasından kaynaklandığı 6502 sayılı yasanın 13/1. maddesinde ayıplı hizmet’in tarifinin yapıldığı görülmektedir. Buna göre “ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.”...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili müvekkilinin aracının arızalanması nedeniyle davalı şirketin işlettiği servise başvurduğunu, yapılan tamirattan sonra aracını alıp kullanmaya başladığını ancak çok kısa bir zaman sonra aracın tekrar arızalandığını ve motor blokunun zarar gördüğünü, yaptırdığı tespitte alınan bilirkişi raporuna göre bunun sebebinin davalının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olmasından kaynaklandığının belirtildiğini, bu şekilde oluşan zararının 16.402 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil şirkette kullanılan ... ... marka ticarî araca ilişkin ek garanti sözleşmesi yapılmasına rağmen, davalıların sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları dolayısıyla onarım gideri ile ayıplı hizmet nedeniyle meydana gelen zararın tazmini için 4.636.76 YTL’lik tazminat davası açmıştır. Davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının tacir olması ve aracın ticarî nitelikte bulunması nedeniyle davanın tüketici mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....

      Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle alacak ve tazminat istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahusbu ile fazla alınan 19,90 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle fatura iptali, muarazanın men'i ve tazminat istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 3,15 TL harcın davalıdan alınmasına, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesi yönünden; davacı ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davalı lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı nedeniyle 750,00 TL, reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle de 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL, manevi tazminat yönünden ise 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....

            UYAP Entegrasyonu