Taraflar arasında anılan Yasa'nın .... 4/A maddesinde düzenlenen ayıplı hizmetten kaynaklanan tüketici işlemi bulunmakta olup Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilâfa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Epilasyon, tedavi amaçlı olmayıp, bir estetik amaçlı olarak uygulanmaktadır. Somut olay değerlendirildiğinde; davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının ise, hizmet sağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı hem ayıplı hizmet (yaralanma) nedeniyle, hem de hakaret nedeniyle tazminat istemektedir. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil, tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/871 Esas KARAR NO: 2022/396 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/05/2019 KARAR TARİHİ: 02/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ifa ettiği ayıplı hizmet nedeniyle fuardan amaçlanan faydayı sağlayamayan müvekkili şirket tarafından ödenmiş olan fuar katılım bedeli ---- HMK m.107 uyarınca tahkikat sonucunda belirlenecek ayıp oranında arttırılmak üzere şimdilik --- taraflarınca keşide edilen ihtarnamede verilen sürenin son gününü takip eden --- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte iadesine, --- oluşan zararların tazmini için --- su akıntısı sebebiyle yaptırılan ek temizlik hizmeti için ödenen --- toplamı olan --- tarafımızca keşide edilen ihtarnamede verilen sürenin son gününü takip eden--- tarihinden...
Öte yandan Kanunun 14.maddesinde “(1) Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, sağlayıcı sıfatını haiz tüm kişiler, tüketici mevzuatı çerçevesinde, sağlanmayan veya ayıplı olarak sağlanan hizmetlerden sorumlu tutulmuştur. Mülga 4077 sayılı TKHK’nın 4/A maddesinde yer alan “Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Eldeki davada davacılar, imalatçının ayıplı ifadan kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebine yönelik eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davalı imalatçı-üretici olup, davacılarda tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların düzenlediği gezi aracılığıyla , tatil proğramına katıldığını, herşey dahil sistemde kararlaştırılan bedeli ödediğini, ...'de otele yerleştiğini, hizmetin vaad edilen biçimde olmadığını görünce durumu davalılara bildirdiğini, hizmetin ayıplı olduğu kabul edilerek Kaşta başka bir otele gönderildiğini, buradan da memnun kalmadığını, 7 günlük tatilde maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek ödediği 1.600.000.000 TL sözleşme bedelinin iadesine, 1.000.000.000 TL manevi tazminatın da faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Mahkemece, " ..... dava, davaya konu Holmium Yağlı lazeri cihaz sebebiyle ayıplı satım ve ayıplı hizmet ifasından kaynaklanan tazminat istemi üzerine olduğu, bu bağlamda yapılan değerlendirme de;davaya konu ürünün 27/10/2009 tarihinde davalı T7 A.Ş tarafından davacıya satıldığı, davacı tarafından kullanılan ürüne yönelik servis ve bakım hizmetinin diğer davalı tarafından verildiği, davaya konu ürünün halihazırda davacı şirketin Ohal kapsamında kapatılması sebebiyle devlet hastanesinde atıl vaziyette durduğu, söz konusu üründe ayıp bulunup bulunmadığı ile var ise ayıbın türü ve niteliğinin tespitine yönelik yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen raporun hükme esas alınması için yeterli bulunması, bu kapsamda dava konusu Holmium marka Yağ Lazeri (Lısa Marka SPHİNX 30 W) cihazın arızalı olduğu, ancak arızanın üretimden veya hizmetten kaynaklanmayan giderilmesi mümkün arıza olduğunun tespiti karşısında davacı iddialarının dinlenilemeyeceği..." gerekçesiyle davanın reddine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ayıplı hizmetten kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan manevi tazminat talebine yöneliktir. Somut olayda, davacı hepsiburada.com adresinden aldığı taşınabilir hafıza aygıtın arızalanması sebebi ile davalı firmaya başvurmuş, hafıza aygıtının içerisinde 10 yıla ait fotoğraf ve videolarının olması sebebi ile taşınabilir hafızadaki verilerin kaybolmadan tamirini, tamir edilemiyorsa aygıtın aynen iadesini talep etmiş; ancak davalının 18.09.2019 tarihli beyan dilekçesinde de belirttiği üzere incelemesi yapılan cihaz, geri gönderimi sırasında kargoda kaybolmuştur. TBK.'nun 58.maddesinde; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. TBK.'nun 58.(BK.'nun 49.) maddesinin, aynı Yasanın TBK.'nun114/2 (98/11) fıkrası aracılığıyla sözleşmeye aykırı davranışlarda da uygulanması mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR 1-Dava, ayıplı mal ve hizmetten kaynaklı tazminatı talebine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı ...Petrol A.Ş’nin süresinde verdiği temyiz dilekçesinin gerekçesiz olduğu anlaşılmakla, nedenleri bildirilmiş olmayan davalı ... Petrol AŞ’nin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve somut olayın özelliğine göre davalı ... Petrol İnş. ve Yapı Mal. San. Tic. A.Ş’nin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ......
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı, davalı şirketten almış olduğu yakıtın mazot yerine benzin olarak konulmasından kaynaklı oluşan hasarın giderilmesi için ödediği bedeli, aracın ilgili servise götürülmesi için ödenen çekici bedelini, araçtan mahrum kaldığı döneme ait ödediği araç kiralama bedelini ve ayıplı hizmetten kaynaklı aracında meydana geldiğini iddia ettiği değer kaybı bedelinin tahsilini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesince, tek bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak dosyada iki ayrı davacı olmasına rağmen tek davacı varmış gibi hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....