Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, verilen hizmetinm ayıplı olduğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığını, müvekkilinin Sibirya Expres adındaki trenle yolculuğun gerçekleştirileceği yönünde bir taahhüdünün bulunmadığını, Sibirya Expres ibaresinin yolculuğun güzergahı olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili, mahkemenin manevi tazminatı reddetmesi ve maddi tazminatta indirime gitmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında paket tur sözleşmesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olup olmadığı, ayıplı hizmetten kaynaklı bedelden indirim ve uğranılan manevi zararın giderilmesi amacıyla da manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, dosya arasına alınmış ve tanık ifadeleri dinlenmiştir....

Ayıplı hizmetten kaynaklı tüketici kanunu kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine," karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... 2. Tüketici Mahkemesince, davalıların ikametgahı olan ... ilçesinde olduğunu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 11. Tüketici Mahkemesi ise ...'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince ... İlçesinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ayıplı hizmetten kaynaklanan bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 762,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/...

      Mahkemece davacının talebinin ayıplı hizmetten doğan zarar tazminine ilişkin olmadığı, bedel iadesi ya da telefonun yenisi ile değiştirilmesini talep etmekle seçimlik haklarını kullandığı ve bu hakları servise karşı kullanamayacağı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı hizmetten doğan zarar sebebiyle zararın tazminine ilişkindir. Davacı ayıplı hizmetin davalı şirket tarafından yapıldığını ve bu yüzden zarar uğradığını iddia ettiğine ve temyiz dilekçesinde de uyuşmazlığın tamir için davalı şirkete gönderilen telefonun daha fazla hasara uğramasından kaynaklandığını belirttiğine göre davalıya pasif husumet düşmekte olup davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalı şirket arasında 01.06.2015 ve 20.08.2015 tarihlerinde yapılan sözleşmelerin mevcut olduğunu, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat davası açıldığını, buna rağmen davacının davasının zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin kanuna ve usule aykırı olduğunu, görülmekte olan tazminat davasının ayıplı malın ifasından kaynaklanmadığını, sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklandığını, 2 yıllık değil 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerekirken, aksi yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/149 Esas KARAR NO: 2021/86 KARAR TARİHİ: 09/02/2021 DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 19/01/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin çalışanlarından ...'...

          Taraflar arasında anılan Yasa'nın .... 4/A maddesinde düzenlenen ayıplı hizmetten kaynaklanan tüketici işlemi bulunmakta olup Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilâfa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Epilasyon, tedavi amaçlı olmayıp, bir estetik amaçlı olarak uygulanmaktadır. Somut olay değerlendirildiğinde; davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının ise, hizmet sağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı hem ayıplı hizmet (yaralanma) nedeniyle, hem de hakaret nedeniyle tazminat istemektedir. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil, tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/871 Esas KARAR NO: 2022/396 DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/05/2019 KARAR TARİHİ: 02/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ifa ettiği ayıplı hizmet nedeniyle fuardan amaçlanan faydayı sağlayamayan müvekkili şirket tarafından ödenmiş olan fuar katılım bedeli ---- HMK m.107 uyarınca tahkikat sonucunda belirlenecek ayıp oranında arttırılmak üzere şimdilik --- taraflarınca keşide edilen ihtarnamede verilen sürenin son gününü takip eden --- tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte iadesine, --- oluşan zararların tazmini için --- su akıntısı sebebiyle yaptırılan ek temizlik hizmeti için ödenen --- toplamı olan --- tarafımızca keşide edilen ihtarnamede verilen sürenin son gününü takip eden--- tarihinden...

              Öte yandan Kanunun 14.maddesinde “(1) Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, sağlayıcı sıfatını haiz tüm kişiler, tüketici mevzuatı çerçevesinde, sağlanmayan veya ayıplı olarak sağlanan hizmetlerden sorumlu tutulmuştur. Mülga 4077 sayılı TKHK’nın 4/A maddesinde yer alan “Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....

                UYAP Entegrasyonu