Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle tespit edilmesi gereken husus davacı tarafça teslim edilen işin ayıplı olup olmadığıdır. Teslim edilen işin ayıplı olup olmadığı yönünde bilirkişi Birgül Var'dan rapor alınmış, ek raporlar ile kök rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle bilirkişi İsmail Fatih Ormancı'dan rapor alınarak çelişki giderilmiştir. Yukarıda da yazılı olan Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere yapılan işin ayıplı olduğu hususunda ispat davalıdadır. Davalı tarafça yapılan işin ayıplı olduğuna dair iddianın yüklenici tarafından kabul edilmemesi halinde mahkemece üzerinde inceleme yaptırılıp, ayıplı olduğu belirlenmeyen ya da iş sahibinin teslimden sonra delil tespiti yaptırmak suretiyle tespit ettirmediği veya resmi makamlarca düzenlenen tutanaklarla tespit edilmeyen ayıplar yönünden eserin ayıplı olarak imâl edildiğinin kabulü ve buna göre hesaplama yapılması mümkün değildir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 28.09.2010 No : 2009/1008-2010/1271 Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... İç ve Dış Tic. AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı yandan satın alınan bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde cihaz bedelinin 24.10.2008 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili ve ayıplı maldan kaynaklanan zarar nedeniyle 125.00. TL maddi ve manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk ile 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, apartmandaki ayıplı imalattan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 12.01.2007 tarihinde 31.400.00.-YTL değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, davacıların apartmanda kat maliki oldukları, uyuşmazlığın kat mülkiyeti ile ilgisi bulunmadığı, ayıplı imalattan kaynaklandığı ve görevin tesbitinde değerin esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi gözetilerek dava tarihi ve değeri esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2....

      Davacı taraf, yüklenicinin ayıplı imalatı nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmünde belirtilen ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın varlığı kanıtlanamadığı gibi, davacının dosyaya sunduğu belgelerdeki masrafların da ayıplı imalâtla bağlantısı bulunmadığından, mahkemece menfi zarar isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Yine aynı Kanunun 49. madde hükmü uyarınca, manevi tazminat istemi için davacının kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi gerekir. Davacı bu hususu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece sözleşme ilişkisinin ifa ile sonuçlanmamış olması gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

        Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle ayıplı malın misli ile değiştirilmesi ve 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

            GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Kanun'dan kaynaklanan hizmetin ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez....

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle tazminat istemine istemidir. 6502 sayılı yasanın 13 üncü maddesinde; ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet olarak tanımlanmış,2 nci fıkrasında; hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetlerin ayıplı olduğu belirtilmiştir. Ayıplı hizmetten sorumluluğa ilişkin 14 üncü maddenin 1 inci fıkrasında; Sağlayıcının, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. 6502 sayılı yasanın 15....

            Mahkemece aldırılan Bilirkişi raporunda, şarj soketi anakarta göre çok basit ve değişebilen bir parça olduğu halde yetkili teknik servis " anakart değişimi ile arızanın giderilebileceğini" beyan ederek ayıplı bir hizmet yaptığı, tüketiciyi yanıltarak dava açmasına neden olduğu şeklinde görüş bildirmiştir. Yetkili servis tarafından verilen ayıplı hizmetten dolayı davacının bu model cep telefonundan yararlanamamasının süreklilik kazandığı mevcut dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, az yukarıda açıklanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda öngörülen şartların gerçekleştiğinin kabulü ile davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

              TL olabileceği, ve kompresör tamir ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir. ... tarihli ... bilirkişi ek raporunda ikinci tamire esas arızanın kullanımından kaynaklı olmadığı aksine birinci tamiratın ayıplı yapılmasından kaynaklı olduğu, tamir ayıp'ın GİZLİ ayıp niteliğinde olduğu , Davacının uğradığı kazanç kaybının ...-TL olabileceği, Kompresörün 2. El sağlam halinin bedelinin değişken piyasa koşullarında yapmış olduğum araştırma ve inceleme sonucunda ...-TL olduğu, Davalı ve davacının dava dilekçeleri ile davaya sunulan kanıt niteliği fatura belgelerinin ayrıca Mali müşavir bir bilirkişi tarafından mali defterlerin incelenmesi gerektiği görüş ve kanaatinde olduğunu beyan etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava ayıplı hizmet nedeniyle tazminat davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu