maddesi "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan taraftan manevi tazminat isteyebileceğini" belirtmektedir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanma kararının yanında, kusur ve kişilik haklarına saldırının da gerçekleşmesi gerekir. Dava açıldığı tarihte kişilik haklarına saldırıdan dolayı istenen manevi tazminatın daha sonraki bir tarihte değiştirilmesi, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırıdır. Çünkü, davanın başında belirtilen kişilik haklarına saldırı konusunda bir değişiklik olmamıştır. Bu durumda, manevi tazminatın bölünmezliği dikkate alındığında, bu talebin değiştirilmesi Türk Medeni Kanununun 4. ve 27. maddeleri ile Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine uygun düşmeyeceğinden, sayın çoğunluğun manevi tazminat konusunda karar düzeltme talebinin kabulü yönündeki görüşüne katılmıyoruz....
Hukuk Hakimliği Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... ve ...aleyhine 30/03/2004 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/12/2005 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davalılar temyiz etmişlerdir. Davacı, 17.03.2004 tarihli “posta” adlı gazetede yayınlanan “...” başlıklı yayınla kişilik haklarına saldırıldığı için yazar ve sorumlu yazı işleri müdüründen manevi tazminat istemiştir. Mahkemece kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilerek dava kısmen kabul edilmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı yararına bozmaya uyularak takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarları, bozmadan beklenen amacı karşılamaktan uzak olup, tarafların gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, davacının kaybettiği mevcut ve beklenen menfaatleri, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle davacının kişilik haklarına yapılan saldırı nazara alındığında azdır. Daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.11.2015 (Pzt.) .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/12/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi-manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ve, bu sıfatla kendisinin görüşleri sorulmuş veya açıklanmıştır. Kilise temizliği ve buna karşılık alınan ödülle ilgili asıl haber yapılırken sivil toplum kuruluşu başkanı olan davacı bu şekilde tanıtılmış ve sarfettiği "özgürlükler dikkate" alınması gerekir sözleri bu şekilde eleştirilmiştir. Eleştiride kişilik haklarına saldırı olabilecek aşma yoktur. Açılan tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.02/.../2013...
ve diğeri tarafından, davalı A.. Y.. aleyhine 08/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, D.. F.. öğretim üyesi olduğunu, bir başka öğretim üyesi ile birlikte M.. M.. açılan bir davaya hukuki mütalaa verdiklerini, davalı avukatın haklarında Y.. , D.. Ü.. ve H..D.. şikayette bulunduğunu, şikayet dilekçesinde kullandığı ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur....
Hukuk Dairesinin 19.10.2015 tarihli ve 2015/1872 E., 2015/18743 K. sayılı kararı ile; "...Hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakanın ve maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminatın reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka ve maddi tazminat yönünden temyiz edilerek; edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....
Hukuk Dairesinin 04.07.2017 tarihli ve 2016/2657 E., 2017/8280 K. sayılı kararı ile; “…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Kayseri 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hak arama özgürlüğü sınırları aşılmak sureti ile kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....
tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 10/02/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava ve birleşen dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar asıl ve birleşen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı ... davalı ...Ş 'ne ait www.posta.com.tr adlı internet sitesinde 04/01/2012 tarihinde ''Yaralı oğluna değil otomobiline ağladı'' ve ......