Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/03/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın redine dair verilen 26/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (...)...

    Davacı, terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen …'nun korunamadığı ya da korunmak istenmediği, bu nedenle idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu, gerek olayın niteliği gerekse idarenin ağır hizmet kusuru dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminatın çok düşük olduğu, maddi tazminata maddi tazminat başvurusunun reddi tarihi itibariyle, manevi tazminata da hiç faiz uygulanmaması suretiyle tazminata hükmedilmesinde isabet olmadığı, ayrıca maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken maddi ve manevi tazminatın toplamları üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesinin de yanlış olduğu iddiasıyla anılan mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmı ile avukatlık ücretine ilişkin kısmının temyizen incelenip bozulmasını istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 18/04/2011 günü davalı ... sevk ve idaresindeki davalı ... şirketine ZMSS poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın davacıya çarpması sonucu davacının ağır biçimde yaralanmasına neden olduğunu belirterek SGK ve özel sigorta tarafından karşılanmayan tedavi masrafları için 6.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminatın da davalı ...'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; kazanın davacının kusurundan kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalılar T4 ve T3'nın davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davacının, maddi tazminat davasının, tüm davalılar yönünden konusuz kalması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; Davacının manevi tazminat davasının, davalılar T4 ve T3 yönünden kısmen kabulü ile davacı tarafın manevi zarar karşılığı toplam 5.000,00- TL manevi tazminatın davalılar T4 ve T3’dan, 22/09/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı T3 istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı T3 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu kazada hiçbir ilgisi ve kusuru bulunmadığından tazminat yöneltilemeyeceğini, lehinde olan kanun maddeleri uygulanmayarak eksik inceleme yapıldığını, hükmedilen tazminatı ödeyecek maddi imkanı olmadığından para cezasına maruz bırakıldığı için mağduriyeti söz konusu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        zorunda kaldığını ve burada ameliyat olmak durumunda kaldığını, ameliyat sonrasında da 2 ay rapor aldığını, iş yeri tarafından sigorta primi yatırılmadığı için ücret alamadığını, müvekkilinin kontrollere sürekli taksi ile gitmek zorunda kaldığını, çalışamadığı dönemde ailesine maddi ve manevi olarak yük olduğunu ve doğum yapan müvekkilinin eşinin çalışmak zorunda kaldığını beyanla davalı hakkında 30 000 TL maddi 50 000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        kanaati karşısında, davalı müvekkil şirket aleyhine manevi tazminat hükmedilmesi usule ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, manevi tazminat hükmedilebilmesi için aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırının mevcudiyeti gerektiğini, bilindiği üzere manevi tazminat istemleri şahsi istemlerden olduğunu ve şahsiyet hakkına hukuka aykırı tecavüzden doğan acı elem ve ızdırabın telafisi amacıyla hükmedilen tazminat oluğunu, tecavüz sebebiyle duyulan acı elem ve ızdırap manevi zarar olarak ifade edildiğini, maddi olaylardan kaynaklanan zararlardan dolayı kural olarak manevi zararın tazminine hükmedilmeyeceğini, ancak istisnai durumlarda dolaylı olarak kişilik haklarının ihlali söz konusu olduğunda manevi tazminata hükmedileceğini, manevi tazminatta ekonomik değil psikolojik onarım amaçlandığını, yerel mahkeme'nin davacının müterafik kusurlu olduğu kanaati ve dahi davacının kişilik haklarını da ihlal eden herhangi bir durumun bulunmaması karşısında manevi tazminata hükmedilmesi usule ve...

        Sayfasında sehven 724,00TL olarak yazılmış olduğu şeklinde maddi hata tespit edilmiş olup, usul ekonomisi uyarınca tekrar rapor alınmayarak aylık 5TL'lik farkın 6 ay iş göremezlik süresiyle çarpılması suretiyle bulunan 30,00TL'nin davalının kusuruna tekabül eden 18,00TL'si sonuca eklenmek suretiyle 456,51+18,00= 474,51TL olarak SGK tarafından karşılanmayan ve davalıdan tahsili gereken maddi tazminat miktarı hesaplanmıştır. Davacının manevi tazminat isteği değerlendirildiğinde; Manevi tazminata ilişkin temel düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. Maddesidir. Anılan hükme göre "Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." Buna göre manevi tazminatın temel koşulu bedensel bütünlüğün zedelenmesidir....

        Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı? yoksa husumetten mi? reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu? yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu? olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar. Ancak kamu kurumları tüzel kişilik olduklarından ve bu kişilik maddi değil soyut bir kişilik olduğundan, kamu hizmetini bizzat yerine getiremezler. Kamu hizmeti, gerçek kişi konumunda olan kamu görevlileri ve bunların kullandıkları araç ve gereçlerle yerine getirilir....

          Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen iş kazasının tamamen işçinin kusurundan kaynaklandığını, şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, ücret tespiti, kusur oranı tespiti ve maddi/manevi tazminat miktarının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile Bakanlık arasında, yüklenici firma ile Bakanlık arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, idarenin sadece ihale makamı olduğunu, davalı şirket ile Bakanlık arasında "Anahtar Teslimi Götürü Bedel Sözleşme" imzalandığını, Bakanlık aleyhine açılan davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Davacı vekili, bisikletle seyir halinde olan davacı ... ve ...'nın davalıların sürücüsü ve trafik sigorta şirketi olan aracın çarpması sonucu yaralandığını, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek 1.250,00 TL maddi tazminat ile davacı ... için 6.500,00 TL manevi, ... için 6.000,00 TL manevi ve diğer davacılar için ise 5.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu