Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 03/06/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. 1-Davacının davalılardan ...'na ilişkin temyizi yönünden; Davalılardan ... bir kamu tüzel kişiliği olup; kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır....

    dan ödenen tazminat varsa tenzili gerektiğini, maddi tazminattan ... şirketinin sorumlu olduğunu ve istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacıların destekten yoksunluğa dair maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... yönünden 17.871,00 TL, davacı ... yönünden 2.666,00 TL ve davacı ... yönünden 4.337,00 TL olmak üzere toplam 24.874,00 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...Tekstil İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden 01.10.2012 tarihinden itibaren, diğer davalı ... Genel ... A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline; ayrıca manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 1.500,00 TL, davacı ... yönünden 1.500,00 TL ve davacı ... yönünden 1.500,00 TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL manevi tazminatın 01.10.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ...Tekstil İnş....

      maddi ve manevi tazminat talebinin de reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bunun yanında, manevi zararın varlığı, sadece şeref, haysiyet ve onur kırıcı işlem ve eylemlere maruz kalmış ya da kişilerin vücut bütünlüğünün ihlal edilmiş olmasına, ölüm nedeniyle ağır bir elem, üzüntü duyulması şartına bağlı olmayıp; idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gereği gibi eksiksiz olarak sunamaması nedeniyle ilgililerin yeterli hizmet alamamalarından dolayı üzüntü ve sıkıntı duymaları manevi zararın varlığı ve manevi tazminatın hükmedilmesi için yeterli bulunmaktadır. Manevi tazminat, mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, manevi tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak ve idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

        Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında azaltılmalıdır. Dava, 29/09/2009 tarihinde davacıların yakını …'ın da karıştığı kavgayı ayıran polis memurunun silahından çıkan kurşunun …'a isabet etmesi sonucunda hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 30.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 305.500,00 TL) maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) ve 95.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 400.500,00 TL tazminatın davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır....

          Davacının anlatımından ve dosya içeriğinden davanın, davalı idarenin hizmet kusuruna dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı tazminat istemlerinin İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın esastan incelenerek reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            KARŞI OY YAZISI Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 19/11/2013...

              Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına dair istemin davacılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine, davacıların tarım makinaları ve kayısıların kaybından kaynaklı maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat yönünden ise evvelce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, 07/08/2012 tarihinde davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki traktör ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada desteğin vefat ettiğini, kaza sırasında taşınmaktayken yere dökülerek telef olan kayısıların gelirinden mahrum kaldıklarını, kazanın davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Danıştay Savcısı : … Düşüncesi : Davacıya ait işyerinde davalı idarenin hizmet kusurundan dolayı yangın çıktığı iddiasıyla meydana geldiği öne sürülen 1.580.000.000 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda tazminat isteminin kabulüne hükmeden İdare Mahkemesi Kararının temyizen bozulması istenilmektedir. T.C. Anayasasının 125. maddesine göre idarenin hukuki sorumluluğundan bahsedebilmek için zararın mevcut olması ve zararı doğuran işlem ya da eylemin idareye yüklenebilmesi zararla eylem arasında illiyet rabıtasının mevcut olması ve zarara yol açan idari eylem ve işlemin hizmet kusurunu oluşturması gerekir....

                  Belediye Başkanlığı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar Ramazan ve ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nın 51. maddesinde (818 sayılı BK'nın 43. mad.); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş;6098 sayılı TBK'nın 52. mad.de(BK 44. mad.) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı...

                    UYAP Entegrasyonu