Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2004/921 esas sayılı dosyasında kredi borcunun tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin süresinde ödeme emrine itirazları nedeniyle takibin durduğunu ve davalı banka tarafından itirazın iptali istemi ile açılan davada kredi sözleşmesinde yer alan imzaların müvekkilerine ait olmadığının tespit edildiğini, davalı banka tarafından icra takibinden önce müvekkilerinin hesabına yatan tütün alacaklarının kredi borcuna mahsup edildiğini belirterek, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    T.A.Ş. aleyhine 16/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin esastan reddine dair verilen 11/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz ve icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, maddi tazminat istemi feragat nedeniyle, manevi tazminat istemi esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı .... Ltd....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/538 esas, 2011/322 sayılı kararı ile takip dayanağı senet altında yer alan imzanın şirket temsilcisine ait olmadığının tespit edilerek, icra takibinin durdurulduğunu; haksız haciz esnasında şirkete ait süpermarkette bulunan eşyaların muhafaza altına alınması nedeniyle şirketin kâr edemediğini ve haksız icra takibi esnasında kendisini vekil ile temsil ettirerek vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını belirterek, haksız haciz nedeniyle müvekkili olan şirketin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı şirket vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak, haksız haciz nedeniyle davacı şirketin mahrum kaldığı kâr ve icra takibi esnasında makbuz karşılığında dava dışı vekiline ... olduğu vekalet ücretine ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne; manevi tazminat talebinin ise sübut bulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu su borcu ve abonelik kaydı ile davacı müvekkilinin ilgisinin bulunmadığı, bu haliyle takibin ve haczin haksız olduğu, takibe konu borcun cebri icra tehdidi altında ödendiğinin açık bir şekilde görüldüğünü ve ilk derece mahkemesince taleplerinin kabul edildiğini, haksız icra takibi olduğunun ispatlandığını, müvekkilinin maddi ve manevi tazminata hak kazandığını, haksız icra takibi sebebiyle maddi tazminat davası ile haksız icra takibine maruz kalan borçlu haksız icra takibi sebebiyle uğradığı maddi zararları talep edebileceğinin açık olduğunu, haksız icra takibi ile maddi tazminat talep edilebilmesi için haksız bir icra takibi gerekeceğini, ilk derece mahkemesince bu durum ispatlandığını, müvekkilinin yurtdışında geldiğini ve burada da bir takım harcamalar yapmak zorunda kaldığını, bu da haksız icra takibinde tazminat doğuran bir zararın varlığına işaret ettiğini, zararın haksız icra takibi nedeni ile doğması ve...

        Mahkemece; koşulları oluşmadığından maddi tazminat talebinin reddine, davacının haksız olarak başlatılan icra takibi ve davalarla uğraşmak durumunda kaldığından ve toplum nezdinde küçük düştüğünden bahisle ise; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

          Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 20/10/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            -TL manevi tazminat zararın icra takibinin başlatıldığı 09.03.2004 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davanın maddi tazminat talebi yönünden reddine, manevi tazminat talebi yönünden kabulüne, 5.000,00- TL manevi tazminatını 09/03/2004 itibari ile uygulanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Davacı vekili, davalıların murisi Avukat ...’ın davacının kızı ...’in avukatı olduğunu, vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle davalıların murisi tarafından davacının kızı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirildiğini,davacıya ait dört adet büyükbaş hayvanın haczedilerek muahafaza altına alındığını, davalıların murisi tarafından hayvanlarının haksız yere haczedildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalılar vekili; davacı ile kızının aynı evde ikamet ettiğini, davalının vekalet ücretini tahsil etmek amacıyla icra takibi başlattığını, davacının iddiasının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/05/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ...'...

                AŞ aleyhine 13/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız takip nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu