Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına ve özellikle ihtiyati haciz isteyen davacı ve karşı davalı .... olup, ihtiyati haciz talebinin reddine dair 31.03.2015 tarihli ek karar başlığında ihtiyati haciz isteyenin ... olarak gösterilmesi maddi hataya dayalı olup, mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre mahkemenin 31.03.2015 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin karar usul ve kanuna uygun görülmekle ONANMASINA, 27.05.2015 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 26/05/2014 gün ve 2013/10312-2014/8595 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Dairemizin 26/05/2014 tarih 2013/10312 Esas ve 2014/8595 Karar sayılı ilamı ile taraflar yararına bozulmuştur. Davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

      a ait araca haciz konulduğunu, aracın ayrıca muhafaza altına alındığını, açtıkları menfi tespit davası üzerine davalının takipten feragat ettiğini, bunun üzerine mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ve lehlerine tazminata hükmedildiğini belirterek, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı; bedeli ödenmiş senedi icraya koymalarından dolayı yapılan haciz şeklen haksız olsa da, ellerinde bedeli henüz ödenmemiş başka bir senedin daha olduğunu, muhafaza altına alınan aracın eski model olup ticari işlerde kullanılmadığını, menfi tespit davasında hükmedilen 1.600,00 TL tazminatın zararı karşılamaya fazlası ile yeteceğini belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Maddi tazminat yönünden ise; davalı tarafın ağır kusuru aranmayacak olup, Borçlar Kanunu 49. Maddesi gereğince zarar belirlenmesi yapılacaktır. TBK 50 maddesinde; "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır." denilmektedir. İİK Madde 97/a maddesinde ise;" Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır....

          Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 200,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış, maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesinde belirlenen koşulların varlığı halinde, incelenen ilk derece mahkemesine ait dava dosyasının ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması...

          Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında icra takibinde maddi ve manevi tazminat alacaklarının birlikte takip konusu edildiği ve manevi tazminat alacağı üzerine haciz konulabileceği gözardı edilerek haczedilemezlik şikayetinin manevi tazminat alacağı yönünden de kabulü doğru değildir. SONUÇ : Haciz alacaklısı ...Bankası A.Ş.'nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılan ilamsız icra takibi sırasında alacak tahsil edilmesine rağmen, takip sırasında “taksit teminatı” adı altında alınan muhtelif meblağ ve tarihli bonolara dayanılarak başlatılan takiplerde davacının tüm mal varlığına haciz konulması nedeni ile yapılan ikinci takip ve haczin haksız olduğunu belirterek, istirdat ve maddi, manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; istirdata konu alacaklar açısından davanın kabulüne, maddi ve manevi tazminat istemleri açısından ise haksız haciz nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi zararlar davacı tarafça somutlaştırılmamış ve kanıtlanamamış olduğundan, ayrıca ......

              Bunun yanı sıra, davacı ... için talep edilen maddi tazminat miktarı fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 1.000,00 TL meblağa ilişkin olarak açılmış olup, fazlaya ilişkin henüz açılan bir dava olmadığından,1.000,00 TL maddi tazminat talebi açısından da,alacak miktarına göre verilecek ihtiyati haciz kararı ölçülü olmadığından, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, ihtiyati haciz talep eden davacılar vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                Davacı taraflar arasında tekne onarımına ilişkin ....03.2012 tarihli asıl sözleşme kapsamındaki edimlerin ifa edildiğini, çıkan ek işler nedeniyle ....03.2013 tarihli ek sözleşme yapılıp ....000 euro peşin ödendiği halde ek sözleşme gereği edimlerin yerine getirilmediğini, buna rağmen haksız olarak ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanmak suretiyle teknenin seferden men edildiğini, teknenin 53 gün kullanılamaması nedeniyle maddi zarar doğduğunu belirterek ....000,00 TL maddi tazminat, ....000,00 TL manevi tazminat ve ....000 euro alacak karşılığı ....390,00 TL olmak üzere 29.390,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, maddi tazminat talebini ıslah ederek ....000,00 TL'ye yükseltmiş, davalı ihtiyati haciz kararının ilk sözleşme kapsamında yapılan ek imalâtlar nedeniyle doğan alacağa ilişkin olup borcun ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, Mahkemece ....000 euro avans karşılığı ....825,50 TL alacak ve ....000,00 TL maddi tazminat olmak üzere 26.825,50 TL'nin faiziyle tahsiline karar...

                  İcra İflas Kanununun 259. maddesine göre ihtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun uğrayacağı bütün zararlardan sorumludur. Alacaklı kusurlu olmasa dahi zarar gören borçluya maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....

                    UYAP Entegrasyonu