Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 06/04/2022 tarihli duruşma ara kararı ile "Davacıların ihtiyati haciz taleplerinin, maddi tazminat talepleriyle sınırlı olarak kabulüne, bu hususta ara karar oluşturulmasına," ve 20/04/2022 tarihli ara karar ile "1-Davacıların ihtiyati haciz taleplerinin, maddi tazminat talepleriyle sınırlı olarak kabulüne,2-Davacıların maddi tazminat talebi olan 1.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere İİK.259/1 gereği bu değerin %15'ine tekabül eden 150,00 TL nakdi veya süresiz kesin banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında, davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK 257 ve devamı madde hükümlerine göre İhtiyati Haciz Konulmasına," dair karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı ......

    Mahkemece; yapılan haciz işleminin haksız olduğu, haksız hacizden doğan sorumluluğun kusura dayanmayan objektif bir sorumluluk olduğu benimsenerek manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. ....

      Somut olayda davacılar vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 60,00 TL TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edilmiş olması, hayatın olağan akışı içerisinde talep edilen miktarın herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması, koşullar değiştiğinde yeniden ihtiyati haczin talep edilebilmesinin mümkün olmasına göre, davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, haciz miktarı ile haciz konulacak malvarlığı da belirtilmeksizin usul ve yasaya aykırı bir şekilde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davalı Çalıkıran Tur. Taş. Oto. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....

      Bu koşullar ise, idarî bir işlem ya da idareden sadır olan ihmalî veya icraî bir eylemin varlığı, tazmin isteminde bulunanın maddi veya manevi bir zararının bulunması ve söz konusu zararın idarenin işlem veya eyleminin bir sonucu olması, yani zarar ile idarî davranış arasında kurulabilen bir illiyet bağının mevcudiyetidir. Uyuşmazlıkta, davacı şirketin maddi tazminat talebi içinde yer alan ve haciz işlemi sırasında idare depolarına götürülen malların haciz tarihi itibarıyla değerlerinin hesaplanarak kendilerine ödenmesi istemine ilişkin olarak, söz konusu menkul malların 23/07/2014 tarihinde şirketin yetkilisi Serkan Konal'a teslim edildiği görüldüğünden, İdare Mahkemesi'nin maddi tazminat isteminin bu kısmının karşılanamayacağına ilişkin yaptığı hukuki değerlendirmede isabetsizlik bulunmamaktadır....

        in haciz mahallinde hazır olduğunu, haciz sonucunda tazminat talep edilebilmesi için ortada bir zarar olması gerektiğini, zarar oluşmasının söz konusu olmadığını, hacizden kaynaklanan manevi tazminat talepli davalarda alacaklının kusurunun aranması gerektiğini, alacağa kavuşma maksadıyla takip borçlusuna tarafımızca hacze gidildiğini, 3. kişi tarafından borçlunun borcu üstlenerek tarafımızla protokol yapılarak taraflarına ödeme yapıldığını, bu nedenle dava açma hakkı olmadığını, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Davanın; Haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranıldığı iddia olunan zararlara ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

          Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir. Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Madenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir....

          İlk derece mahkemesince 10/10/2022 tarihli ara kararıyla; davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan kanıtlara göre müvekkili davacının para alacağını tahsil etmesinde güçlük yaşamaması, ileride hak kaybına uğramaması için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasında, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının %100 kusuruyla neden olduğunu ileri sürdüğü trafik kazasından ötürü uğradığı aracından yoksun kalmasından kaynaklanan zararının giderilmesini istemiştir....

          Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının ihtiyati haciz isteminin davanın mahiyeti ve ölçülülük ilkesi de değerlendirilerek uygun/makul miktarda kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden dava konusu olayın niteliği, mahkumiyet kararı, maktul ile davacı arasındaki yakınlık gözetilerek manevi tazminat talebi yönünden 60.000TL ile maddi tazminat yönünden ıslah talebi de gözetilerek 40.042,72TL olmak üzere toplam 102.042,72TL alacak ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

          haciz kararının 2004 Sayılı İİK 261. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içerisinde talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresi içindeki İcra Dairesine ibrazla yerine getirilmesine, davacıların maddi tazminatı ile ilgili ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; ilişkin karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          -Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ......İnş....... Hiz. San. Taah. Paz. Ltd. Şti aleyhine başlatılan icra takibi sırasında dava dışı şirket ile oluşturduğu adi ortaklığın .........'ndeki hak edişlerine davalı tarafından haksız yere haciz konulduğunu, bahse konu haczin icra mahkemesince iptal edildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirket ile dava dışı şirketin oluşturduğu adi ortaklığın hak edişlerine davalı tarafından konulan haciz nedeniyle maddi zarara uğrandığı ve davacı şirketin ticari itibarının zedelendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu