Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının, davalıdan ikinci el olarak aldığı aracın ayıplı çıkması nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, aracın davalı adına kayıtlı olduğu ve uyuşmazlığın 4077 s. Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2019/369 Esas, 2021/201 Karar sayılı 06/04/2021 tarihli kararı ile; "tüm dosya kapsamından; aracın satış tarihindeki ayıpsız rayiç değeri 18.000,00 TL satış tarihindeki ayıplı rayiç değeri de 12.000,00 TL olduğunun bilirkişi raporunda belirtildiği, nispi metot yöntemi satış tarihi itibariyle satılanın ayıpsız ve ayıplı değerleri oranın satış değerinin satış bedeline yansıma miktarının belirlenmesinden ibaret olup satış tarihi itibariyle gerçek rayiç değeri itibariyle ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek bu iki değerin birbirine bölünmesi sonucunda bedelin bulunacağı," gerekçesiyle, davanın kabulüne, Ayıplı mal nedeniyle indirim bedeli olan 7.500,00 TL alacağın dava tarihi olan 15/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ... AŞ 'nin sorumlu tutulamayacağı, davacının onarım süresi içinde ticari faaliyetini sürdürmesi için başka bir araç kullanmak zorunda kaldığı, kiralama nedeniyle maddi zararının oluştuğu, dava konusu ayıplı hizmetin davacının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olmadığı, manevi tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, tamir süresinin uzadığı iddiasına dayalı talep yönünden ... AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2.000 TL maddi tazminatın davalı ... ......

      Hukuk Dairesi E. 2015/23487 K. 2016/17354 T. 27.9.2016 "KARAR: Davacı, 25.02.2009 tarihinde davalı şirketten 0 km araç satın aldığını, satmak istediğinde aracın tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

        davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, fazlaya ilişkin tüm tazminat ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; (hukuki olarak ayıplı olduğu (vergi usulsüzlüğü yapıldığı) hususunda mahkeme tespiti ile beraber üzerinde tedbir kararı bulunan aracın davalıya 2016 model aracın tüm iade ve değişim masrafları davalıya ait olmak üzere ayıpsız misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemenin yargılama safhasında uzman bilirkişiden aldığı hüküm kurmaya elverişli yeterlilikteki bilirkişi raporunu benimseyerek aracın direksiyon kutusundaki arızanın, üretim hatasından kaynaklı ve aracın gizli ayıplı olduğu yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre davacının; 6502 sayılı yasanın 11.maddesi kapsamında onarım bedeli ile aynı yasanın 11 /6 maddesine göre seçimlik hakkının yanında 6098 Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca ayıp sebebiyle uğradığı zararı olan ikame araç bedeli talep etmesi hukuka uygun ise de davacı vekilinin keşif esnasında dava konusu aracın 3.şahsa satıldığını bildirdiği anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 228/2 maddesine göre; "Satılan alıcıya yüklenebilen bir sebep yüzünden yok olmuşsa veya alıcı onu başkasına devretmişse yada biçimini değiştirmişse alıcı, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir."...

          Dava, davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiden satın alınan aracın satıştan önce davalı tarafından yapılan ekspertizde ayıplı olduğunun bildirilmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından dosyaya sunulan ...............2. Noterliğince düzenlenen ............. tarihli ve ............ yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi incelendiğinde; davacı tarafından dava dışı ...............'den 32.000,00 TL bedelle ............. model ............ marka çift kabinli kamyonetin satın alındığı, yine davacı vekili tarafından dosya sunulan ekspertiz raporunda; davaya konu aracın 26/07/2021 tarihinde ................ tarafından eksper raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkereye cevaben gönderilen davaya konu aracın trafik tescil bilgileri incelendiğinde; ............... model .............. Marka .............. tipi aracın cinsinin kamyonet (çift kabinli), kullanım amacının yük nakli hususi olduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen gürültü motor arızası, camların açılıp kapanma arızaları olmak üzere 3 temel arızadan dolayı aracın alındıktan sonraki ilk yıl içinde 12 kez servise götürüldüğünü, aracın buna rağmen problemlerinin giderilemediği, davacının bu arızalar ortaya çıktıktan sonra süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, aracın iadesi şartıyla yenisiyle değiştirilmesini talep edebileceği, ancak maddi tazminat talebini inandırıcı belgelere dayandırmadığından maddi tazminat isteyemeyeceği, olayda manevi tazminat isteme koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın davalıya iadesi koşuluyla yenisiyle değiştirilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              İlk derece mahkemesince, " ...Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davaya konu aracın ayıplı olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı tarafça iddia edilen arızaların üretim kaynaklı olmadığının bilirkişice tespit edildiği, davaya konu aracın 16/03/2018 tarihli incelenmesinde 135600 km de olduğu davacının araçtan yeterince faydalanamadığı hususunun subut bulmadığı 2016 model aracın iki yıl içerisinde 135600 km yol kat etmiş olmasının da bilirkişi raporunu desteklediği, davaya konu aracın ayıplı olduğu hususu subut bulmadığı..." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı yasanın 8. Maddesinde ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal olarak tanımlanmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tüketicinin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde ayıplı olan aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir Mahkemece, satışa konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi yerine nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ayıp oranında indirim bedeli olan 3.023,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu