Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Tarife'nin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır. Dava; 150.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır....

    Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

      İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır....

      Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/639 E. 2017/419 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Altınova İlçesi, Çavuşçiftliği köyü, 500 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 18/04/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T6 sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur....

      Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/43 E. 2017/408 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Dereköy köyü, 128 ada 65 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 04/07/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

      Davalı ... idaresi ise, davacıların anılan bölmede vahidi fiyat usulü ile kesim, sürtme ve istifleme işinde çalıştıklarını, orman emvalinin davacılara ait olmadığını, yapılacak işlerden sonra emvalin ihale ile satışa sunulacağını, davacıların vahidi fiyat usulü yaptıkları çalışmalarının karşılığının 458,85 TL olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 10.04.2013 tarihli Orman Mühendisi bilirkişi raporunda orman emvalinin rayiç değerinin 11.730,00 TL olduğu belirlenmiştir. Davacılar vekilince bu bedel üzerinden maddi tazminat istemleri ıslah edilmiş ve mahkemece de bu bedel üzerinden maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/53 Esas ve 2009/8 Karar sayılı dosyasında davacıların ve vekillerinin davaya konu edilen orman emvallerinin değerinden kesim ücretinin bedelinin orman idaresince düşüldüğü, kalan bedelin de davacılar tarafından ödendiği belirtilmiştir....

        Mahkemesince karar verilmesi sonucu iş bu tazminat davasını açtığı, mahkemenin iptal davasında yeniden yargılamayı daha sonra sonuçlandırdığı, ancak tazminat davasında tazminatın maddi sebep ve dayanakları ile manevi tazminat isteniyor ise buna ilişkin konu ve sebepler dilekçede ortaya konulmaksızın dava açıldığı, diğer bir ifade ile iptal davasına dayalı bir tazminat davası açılmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu hale göre, mahkemece dilekçe reddolunarak tazminatın maddi veya manevi, veya hem maddi hem manevi miktarının, davanın konusu sebepleri ve dayanaklarının belirtilmesi yönünde karar alınması; dilekçenin yenilenmesi halinde de olaya uygun düşecek "kamu külfetleri önünde eşitlik " ilkesi gereği işin esasının incelenmesi gerektiği görüşü ile; incelenmeksizin ret kararının bozulması yönünde çoğunluk kararına katılmıyorum....

          Karar başlığında davacı kurumun adının eksik yazılmış olması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olarak değerlendirilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, orman yangınına sebep olma eylemi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 21/09/2010 tarihinde ... ilçesi ... köyü ... mevkiinde 27-28 nolu orman bölmelerinde davalı tarafından işletmeciliği yapılan ziraat alanına bitişik olan orman alanının içerisinden yangının başladığını, bu kıvılcımların tepe yangını şeklinde seyretmiş olması neticesinde ... Devlet Ormanı 27-28 nolu orman bölmesinin 3 hektarlık kısmının yandığını, ......

            Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava ve birleşen davalar iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları olup, ilk derece mahkemesince maddi tazminat taleplerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup karara karşı davalı orman idaresi ve diğer davalı şirket tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. 1- Dava konusu aynı iş kazası ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalı Orman İdaresi ve davalı şirkete açılan rücuan alacak davasında (Serik 1. İş Mahkemesi'nin 05.03.2019 gün ve 2019/239 esas, 2019/43 karar sayılı) Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 20.06.2022 gün ve 2022/6682 esas, 2022/9863 karar sayılı ilamıyla davalılar arasındaki sözleşmede yapılan işin orman yolu yapımı işi olduğu, bu işin orman idaresinin asıl işlerinden olduğundan davalılar arasında asıl - alt işveren ilişkisinin mevcut olduğunu belirtmiştir. O halde aynı iş kazası ile ilgili Yargıtay 10....

            İş kazası sebebiyle talep edilecek tazminat zamanaşımı olay tarihinden itibaren 10 yıl olup, 31.05.2008 tarihinde meydana gelen olay sebebiyle 27.02.2017 tarihinde açılan davada alacağın zamanaşımına uğramadığı, “davaya konu iş kazasından kaynaklı tazminat davalarında davacının maddi tazminat alacağının tespiti, yargılama sürecinde taraflarca gösterilecek delillere göre belirlenip hesap edilecek olmasına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının maddi tazminat alacağını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyecek olması nedeniyle ve hukuki nitelendirmenin Hakime olduğu hususu da dikkate alınarak davayı 6100 sayılı HMK’nun 107.maddesine dayalı belirsiz alacak davası olarak değerlendirerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin de bu doğrultuda irdelenmesi, sonucuna göre yargılama sürecinde sunulan maddi tazminatın artırılmasına dair istemin de ıslah olarak değil; talep artırım talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre de zamanaşımının dava tarihi itibariyle...

            UYAP Entegrasyonu