İlk Derece Mahkemesince, HMK'nın 140/3. maddesi gereğince ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın hangi hukuki nedene dayandığı belirlenmemiş, gerekçeli kararda ve Bölge Adliye Mahkemesince ise, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olarak nitelendirilmiş olup; davacı, temliki bağışlama suretiyle yaptığını, bağışın kendisine bakım karşılığı yapıldığını ileri sürmüş, akdin yapılma şekli ve zamanı konusunda bir hukuka aykırılık iddiası ileri sürülmemiştir. Bu durumda, dava dilekçesi ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davada TBK’nın 295/2. maddesine dayalı bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Ne var ki, Mahkemece davanın hukuki sebebi konusunda yanılgıya düşülerek, hile hukuki sebebine dayalı olduğu benimsenerek sonuca gidilmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının bağıştan rücu şartlarını en geç boşanma davasının açıldığı 21/02/2018 tarihi itibariyle öğrendiği, iş bu davamızın 15/03/2021 tarihinde açıldığı ve 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği..." gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmadan sonra açılan bağıştan rücu davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin boşanmanın kesinleşmesiyle başlayacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, BK'nun 244. maddesinde belirtilen bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece aynı niteleme ile hüküm kurulduğuna, temyiz dilekçesinde de aynı hususlar ileri sürülmüş bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
Davacı her ne kadar bağıştan dönmek istediğini 7.11.2003 tarihinde açtığı tapu iptal davası ile ortaya koymuş ise de bağştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ancak açılan ve 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile saptanmış bulunmaktadır. Salt bağıştan rücu ettiğini davalıya bildirilmiş olması, davacının eldeki davadaki gibi talepte bulunmasına olanak verecek nitelikte olmayıp, ayrıca bağıştan rücu koşullarının oluşup oluşmadığınında saptanması gerekir. Davaya konu olayda bağıştan rücu koşullarının var oludğu 18.7.2006 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla belirlenmiş olup, davacı ancak bu tarihten itibaren talepte bulunma hakkına sahiptir. Eldeki dava ie 3.7.2007 tarihinde tapu iptal davasının kesinleşme tarihi olan 18.7.2006 tarihindeh itibaren 1 yıllık süre geçmeden açıldığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir....
Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 295. (818 s....
Temyiz Nedenleri Davalı temyiz dilekçesinde özetle, yapılan devrin hüküm doğurmayacağına ilişkin bir anlaşmaları olmadığını, davanın bağıştan rücu sebebine dayanılarak açılmasının da bunu gösterdiği, işlemin geçerli olduğunu, kendisine devrin satış suretiyle yapıldığını bilmediğini, davacının devri kendi isteğiyle yaptığını, evlenmeden taşınmazın 1/2 payının, evlendikten sonra da kalan payın devredildiğini, evlenmeden bir sene önce birlikteliklerinin başladığını, taşınmazın kendisine bağışlandığını, davacının hakkını kötüye kullandığını, bunu hukuk düzeninin korumaması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının işbu davadaki iddiasının mehir ediminin ifa edilmediği yönünde olduğu, mehirde de altınların kadına teslim edildiğine dair herhangi bir ibare olmadığı, her ne kadar davalılar bağıştan rücu defini kullanmış iseler de, boşanmanın, erkeğin tam kusuruyla gerçekleştiği, hal böyle olunca bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı, senet edimini yerine getirdiğini ispat külfetinin davalılara ait olup, senet kuvvetindeki bir belge ibraz etmedikleri gibi yemin delilini de kullanmadıkları, dolayısıyla davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalıların istinaf talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bağıştan rücu davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğunu, bağıştan rücu davasına ilişkin ''Bağışlayan geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içerisinde bağışlamayı geri alabilir" hükmü gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, altın, ziynet ve eşyalara ilişkin alacak davası ile ilgili taraflarınca açılan davanın Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/63 E.ve 2015/375 sayılı kararı ile kabul ile sonuçlanmış olduğu ve ortada bir mahkeme kararının bulunduğu, nafakanın kaldırılması talebine ilişkin davanın usule aykırı olarak bağıştan rücu davasıyla birlikte açıldığı, müvekkil ile adı geçen Mevlüt ile ilgili birlikteliğin tarafların boşanma davasına ilişkin boşanma kararı verilmesinden sonra olduğu, boşanma kararının da kesinleştiği savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, bağıştan rücu nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ıslah ile tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde davacı tarafından yapılan bağışın elden para bağışı olarak kabulü ile taşınmazın dava tarihindeki bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02/07/2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararından Birinci Hukuk Dairesinin görevlerinin düzenlendiği bölümde 6. madde de "bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağışta vazgeçmeye ilişkin davaların temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 1....
Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s....