Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ ; İlk derece mahkemesi ''Davanın KABULÜ ile;-Davacı tarafından 03/12/2019 tarihli duruşmada ıslah edilen ve bağıştan rücu sebebiyle ödenmesi gereken 15.000 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin tüm taleplerin kısmi feragat ve açıklanan nedenlerle reddine,'' dair karar vermiştir. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ;kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğunu bu durumun kaldırma sebebi olduğunu, düğünde takılan ziynetlerin kadına ait olduğunu, TMK 295 maddesinde yer alan bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; davalı ... ile 2010 yılında boşandıklarını, 15/08/2006 tarihinde yapılan kına gecesinde, 15/04/2006 tarihinde yapılan nişan töreninde ve 18/08/2006 tarihinde yapılan düğünde kendilerine takılan tüm takıları yurt dışına çıkacakları için davalılardan ...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/103 Esas sayılı dosyasında da bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı dava açtıklarını, mahkemenin davayı usulden reddettiğini, bu kararın kesin hüküm mahiyetinde olduğunu, kayıtsız şartsız bağışlama işlemi yapıldığından bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, taşınmazın paylı mülkiyete tabi olup diğer paydaşların tapudaki mülkiyeti devam ederken taşınmazda semt spor sahası işlemi yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının imar planına uygun şekilde spor sahası yapmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, koşullu bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış, 290. maddesinde de koşullu bağışlamaya yer verilmiş buna göre; “bağışlamanın bir koşula bağlanarak” yapılabileceği ifade edilmiştir. 3.2.2. Öte yandan bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 25.4.2011 gün 2011/4176-4877 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 9.5.2011 gün, 2011/6083-5423 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bağıştan rücu koşulunun gerçekleştiği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup yargılama sırasında tazminat istemine hasredilmiştir. Hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç :1.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle, davacı davalı ile aralarında sözlü olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptıklarını, davalının kendisine ölünceye kadar bakması, taşınmazı kendisinin ölüm tarihine kadar satmaması ve kira gelirini kendisine bırakması koşulları ile taşınmazı davalıya tapuda bedelsiz devrettiğini ancak davalının taşınmazı satma girişiminde bulunduğunu beyan ederek eldeki davayı açmış olduğundan, iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre dava bağışlamadan rücu hukuksal nedenine dayalı olarak ikame edilmiştir....

            -TL bedel ile 28/12/2018 tarihinde tapuda davalı adına satışının gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki hukuki durum, tapunun devri esnasında resmi senette satış olarak gösterilmiş ise de gerçekte devrin bağış hukuki sebebine dayalı olarak yapıldığı, bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında kanunda özel olarak 1 yıllık hak düşürücü sürenin öngörüldüğü, meclis karar tarihi olan 04/10/2018 ve tapu devir tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde meclisin bağış yapma yetkisinin bulunmadığını iddia etmiş ise de belediyelerin karar organlarının Belediye meclisi ve Belediye encümeninden oluştuğu, bu haliyle meclis tarafından yapılan hibenin geçerli olduğu, nitekim Yargıtay 1 Hukuk Dairesi'nin 2008/9361 Esas, 2008/11059 Karar 30/10/2008 tarihli ilamı ile Belediye Encümeni tarafından yapılan koşullu bağışın geçerli olduğunun telakki edildiği anlaşılmış ve davanın...

            Maddesi uyarınca açılmaması halinde, bağıştan rücu davasının reddi gerektiği açıkça rapor edildiğini, zaten Yerel Mahkeme de iş bu heyet raporu doğrultusunda karara çıkmış ve ilk hükmünde boşanma davasının "zina" veya "hayata kast" nedeniyle açılmamış olması gerekçesiyle bağıştan rücu davasını reddettiğini, o halde şimdi ki kararında Yerel Mahkeme neden bilirkişi heyet raporunda ki saptamadan hiç bahsetmeden, adeta raporu yok sayarak hüküm kurmasını anlamanın mümkün olmadığını, özellikle, Bilirkişi Heyeti'nin raporuna dayanak olarak, Yargıtay 8.H.D. 18.11.2013 tarih, 2013/5054 E. ve 2013/16861 K....

            Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 295. (818 s....

            KARAR Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mülkiyeti kendisine ait 430 ada 283 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümü, ihtiyaçlarının karşılanacağı, bakım ve gözetim başta olmak üzere, her konuda destek olunacağı vaadine inanarak, intifa hakkı üzerinde kalmak kaydıyla, çıplak mülkiyetini davalıya bağışladığını, ancak vaatlerin yerine getirilmediğini, iradesinin yanıltıldığını, taşınmazın iadesi için yapılan başvurunun reddedildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “.... 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca; hükmi şahıslara yapılacak tebliğin, yetkili temsilcilerine yapılması gerekir. Somut olayda anılan hükme göre davalıya yapılan tebligat geçersiz olup, davalının savunma hakkının kısıtlandığı tartışmasızdır....

              UYAP Entegrasyonu