İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 Sayılı Yasadan kaynaklanan hizmetin ayıplı ifası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2017/87 2020/284 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesinin 2017/87 Esas, 2020/284 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile 18/04/2015 tarihinde R0679 ve R0680 numaralı devremülk sözleşmelerini imzaladığını, ancak kendisine herhangi bir taşınmazın teslim edilmediğini belirterek davalıya sözleşmeler nedeniyle ödenen bedeller ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 6....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2022 NUMARASI : 2022/190 ESAS - 2022/107 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece hükme esas alınan 22.9.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; 2010 yılı devre aidatının tesbitinde başka dosyalarda belirlenen bedeller ve hakkaniyete uygun olarak 150,00 TL.olarak tesbitinin uygun olduğu açıklanmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 5.9.1996 tarihli devre tatil sözleşmesinin 27.maddesinde, "Devre tatil sahipleri, Naturhausların ve Naturland içindeki ortak bölgelerin tüm altyapı ve çevre tesislerinin tamir, bakım, yenileme ve düzenleme masrafları ile kalite artırıcı ve kullanıma yeni menkul değerler katıcı giderlere katılmakla, yükümlüdürler. Bu konulara ait giderler işletmeci tarafından tespit edilerek, devre tatil sahiplerine kullandıkları naturhaus büyüklüğü ile devre zamanı dikkate alınarak, paylaştırılır. Diğer yönden tüm işletme yönetim giderleri aynı yöntemle tespit edilir ve paylaştırılır....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 16.07.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Ayrıca davalı sağlayıcı, cayma bildirimi belgesini sözleşme tarihinde davacıya vermiştir. Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresi on gündür. Bu süre hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/106 2020/281 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : TEKİRDAĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 26/11/2020 tarihli ve 2020/106 Esas, 2020/281 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen devre tatil sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Oysa ki, Dairemiz'in yerleşik uygulaması gereği, davacının 60 yaşına kadar olan muhtemel yaşam süresinin aktif devre ve 60 yaşından sonraki muhtemel ömür süresinin pasif devre olarak belirlenmesinden sonra, aktif devre için AGİ dahil asgari ücret, pasif devre için AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu yönüyle rapor hatalı olup eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin davadan önce yapılan ödemelerin güncellenmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Mahkemece Davanın kısmen kabulüne, Davacının sayılı dosyasında ki takibe konu 8.400,00TL tutarlı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, Şartlar oluşmadığından tazminat isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin feshi nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle başlatılan takipte borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....