Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının boşandığı eşine nişan, nikah ve düğünde takılan ziynet eşyaları, davalı ve annesi hesabına gönderildiği iddia edilen paralar, nikah ve nişan masrafları ile düğün ve nişanda verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Davalı, bağışlamanın ivazsız olduğunu, davacının kendi isteği ile yapıldığını, kendilerine düşen görevi davacı adına ölümüne kadar intifa hakkı tesis ettirmek suretiyle yerine getirdiklerini, ekonomik halin kötüleşmesinin bağıştan rücu şartı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, kardeşleri aleyhine şirketle ilgili ecrimisil davası açtığı için babası olan davacının bu davayı açtığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayacak delil bildirmediği ve iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; bağıştan rücu koşullarına dayanılarak açılan eldeki davada, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 295. maddesindeki (mülga Borçlar Kanunu'nun 244. maddesi) koşulların oluştuğu ispatlanamadığına göre, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

        Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru fakat tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu 30.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından kadının lehine hükmedilen tazminat miktarına yönelik istinafı kabul edilip, anılan miktarlar maddi ve manevi tazminat olarak belirlenmiş, kusur unsuru itibariyle erkeğin tazminat koşulları oluşmamakla erkeğin lehine tazminata hükmedilmesine yönelen istinafı ise reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Dava konusu olayda taraflar arasında nişanlandıktan sonra özellikle maddi konularda sorunlar yaşandığı, oturulacak evin dahi eşyalar yerleştirilerek kullanılacak hale getirilmediği, en son dini nikah sırasında mehir miktarından kaynaklanan anlaşmazlık sonrasında nişanın davalı tarafından bozulduğu, bu halin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, davacının duyduğu üzüntünün doğal bir üzüntü olduğu ve manevi açıdan zarar vermediği anlaşılmakla yerinde bulunmayan manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Dava ve cevap dilekçesi içeriği dikkate alındığında; davacının maddi tazminata ilişkin talebi evlendikten sonra oturulacak eve ilişkin olarak yapılan tadilat giderleri, kına için salon kiralama gideri, damatlık alımı, düğün davetiyeleri, eşya taşıma ve ev temizliği gideri, düğün hazırlık giderleri, düğün için ücretli izin kullanımı vb giderlere yönelik olup bu talep MK.nun 120.maddesinde düzenleme konusu yapılan nişan bozulmasından kaynaklanan maddi tazminata yöneliktir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 3.3....

          Maddesine göre; "Tapuda bağış suretiyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında; TBK'nın 290, 291,292, 293, 294 ve 295. maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a bakma görevi 1. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 22/02/2021 günü oybirliğiyle karar verilmiştir. Oktay KAYA Başkan 34234 Tümay DOĞRU Üye 38169 Cemal Alper ÜNAL Üye 40743 Soner KILIÇ Katip 243644 *Bu belge 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır....

          Esas sayılı dosyasında görülen tazminat davasının da bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının yada hak sahiplerinin alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya haksahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta ise de; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir. Ayrıca, Borçlar Kanununun 53.maddesi hükmü uyarınca hukuk hakimi, ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de, kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır....

            DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Emre ve Zeynep Türkmen'in 30.07.2021 tarihinde Ordu ili, Altınordu ilçesi, Karşıyaka mahallesinde bulunan Grandpark düğün salonunda düğün merasimlerinin gerçekleştirdiklerini, yapılan düğün merasimi için müvekkil Emre Türkmen'in babası müvekkili Mehmet Türkmen'in 27.04.2021 tarihinde düğün salonu yetkilisi Aşkın Ay ile düğün salonu sözleşmesi imzaladıklarını, imzalanan bu sözleşmenin 6....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "....Somut olayda, davacı taraf, kendisine ait olan taşınmazları dava dışı Küçükçekmece Belediyesi'ne bağışladığını, Belediye tarafından yapılan imar planlarının İdare Mahkemesi'nce iptali üzerine bağışlama işleminden rücu talepli olarak davalı üzerine kayıtlı olan taşınmaz hisselerinin iptalini talep ettiği, davalının ise davaya konu edilen taşınmaz hisselerinin dava dışı Belediyenin yapmış olduğu ihale ile usul ve hukuka uygun olarak edindiğini, bu sebeple öncelikle davada kendilerine karşı husumet yöneltilemeyeceğini savunmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın, davasını doğru hasma yöneltip yöneltmediğinin tespit edilmesi gerekecektir. Davacı tarafın temel iddiası bağıştan rücu hukuki sebebine dayalıdır. Davacı taraf kendisine ait olan taşınmazları davalıya değil dava dışı Küçükçekmece Belediyesi'ne 02.10.1990 tarihli sözleşme ile bağışlamıştır....

            UYAP Entegrasyonu