Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık bir kısım ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bedeli olan 8.000 TL'nin, ıslah dilekçesi ile de, 11.541.31 TL'nin tahsiline, birleşen davada ise, düğün sırasında bağışlanan 100 gram 22 ayar altına yönelik bağıştan rücu istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 5.774.69 TL değerindeki ziynet eşyalarının ve 2.530 TL değerindeki çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedellerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı- karşı davacı ......

    Eldeki dava ise, evlilik birliği içinde davalıya bağışlanan taşınmazın ½ hisse bedelinin, bağıştan rücu nedeniyle ödetilmesi istemine ilişkin olup, Aile 2009/13281-12910 Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanununun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Somut olayda, Borçlar Kanununun 244. maddesinde düzenlenen bağıştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümleneceğine göre, davada görevli mahkeme de Aile Mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en göz önünde bulundurulmalıdır. O halde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 219 parseldeki 14 nolu bağımsız bölümü davalıya bağışladığını ancak bağıştan sonra işlem tarihindeki şartlarının değiştiğini, geçimini sağlaması için bağıştan dönmesi, taşınmazın tarafına iadesinin gerektiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı koşulsuz bağışladığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu etmek için 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

        CEVAP Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, dava konusu taşınmazın imar planında “Sağlık Tesis Alanı” olarak ayrıldığını, kamu yararına uygun olarak kullanılmaya başlanacağını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, resmi senette dava konusu taşınmazın dispanser yapılması koşuluyla bağışlandığı, aradan geçen 11 sene içinde taşınmaz üzerine dispanser yapılmadığı gibi davalı Belediyece herhangi bir şekilde de değerlendirilmediği ve boş olduğu, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          Şti. vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; 11.11.2006 tarihli iş kazasında, ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. Maddesidir. Anılan madde kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, davalılar Kurumun rücu alacağından kusurları oranında sorumludurlar. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ... İnşaat San. A.Ş. tarafından yapılan konut inşaatının alüminyum doğrama işlerini üstlenen .... Al. Doğ. San. İnş. Taah. Gıda ve San. Tic. Ltd....

            Temyiz Nedenleri Davalı vekili, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, raporlarda tespit edilen değerlerin nasıl belirlendiğinin açıklanmadığını, dava konusu taşınmazda imar planındaki amacına uygun olarak semt spor sahası yapılmış olduğunu davanın konusuz kaldığını, ayrıca kararın gerekçe kısmında dava konusu taşınmaz değerinin 1.530.110,28 TL olduğu açıklanmış ise de hüküm kısmında bozma kararından önceki karardaki değer olan 2.528.334,00 TL üzerinden vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin belirlendiğini, ayrıca lehlerine reddedilen kısım yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....

              İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesinde; işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ortaya çıkan tazminat miktarından, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50'den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir. İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43. ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

                Davacı kadının amcası Tanık Mehmet Saki Kaçar "Davacıya 5 tane 30 gramlık bilezik ve düğün sırasında 49 tane çeyrek altın takıldığını, " Tanık Kutfettin Koca; "Çeyrek altınlarında bildiği kadarıyla düğün masraflarını karşılamak için satılarak harcandığını, bunu Cüneyt'in babası olan Hacı Kemal'in söylediğini," Tanık Şerif İşler; "Tarafların düğününe katıldığını, bir çeyrek taktığını, toplam kaç çeyrek takıldığını bilmediğini .... gelenekte çeyrek altınları damadın babası tarafından düğün masraflarına harcandığını," Tanık Murat Haksever; " Düğün günü hatırladığı kadarı ile 49 tane çeyrek altın, 5 tane de bilezik takıldığını, düğün sonunda 49 çeyrek ve 1 tane 30 gramlık bileziğin damadın annesi tarafından alındığını, düğün sonunda toplamda takılan altınların anons edildiğini, bu sebeple takılan takıların miktarını hatırladığını, 4 bileziğin kardeşinde kaldığını" beyan etttikleri, görülmüştür....

                Dava; 18.02.2002 tarihli iş kazasında, sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. Maddesidir. Kesinleşen ilk rücu davasıyla, davalı işverene ait işyerinde meydana gelen iş kazası sonucu, 11.07.2003 gelire girme tarihi itibarıyla, % 13 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalıya bağlanan gelir ve masraflar dava konusu yapılmış; Mahkemece, % 13 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden bağlanan gelirin ilk peşin değerli tutarının (% 90 oranında işveren kusuru dikkate alınmak suretiyle )tamamının tahsiline karar verilmiştir....

                  Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu