Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/08/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 2.190,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davacı vekilinin temyiz inceleme isteğinin reddine 26/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Mahkemesinin 2013/66 esas, 2013/32 karar sayılı ilamı ile cezalandırılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, davalının ceza dosyasında yangın söndürme gideri ve 6831 sayılı Kanun'un 113. maddesi gereğince hesaplanan tazminatı ödediği, ancak anılan Kanun'un 114. maddesinde düzenlenen ağaçlandırma giderinin ödenmediğini belirterek ağaçlandırma giderinin davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; idarenin zararına sebebiyet veren yangın olayının davalının kusurlu hareketinden kaynaklandığı, 6831 Sayılı Kanun'un 114. maddesi kapsamında idarenin zararının tazmininin gerektiği gerekçesiyle bilirkişi raporunda belirlenen ağaçlandırma gideri esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerden oluşan ... sigorta yardımlarının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, Kurum alacağının belirlenmesinde dikkate alınması gereken, gelirin ilk peşin sermaye değeridir....

            Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, Kurum alacağının belirlenmesinde dikkate alınması gereken, gelirin ilk peşin sermaye değeridir....

              Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 6.722,50 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, ... için 444,81 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı ... ... A.Ş. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ist... ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde; 1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362maddesinde öngörülen temyiz kanun yolu parasal sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL'ye çıkarılmıştır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 30/06/2022 NUMARASI: 2021/529 Esas - 2022/588 Karar DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 17/01/2023 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK'nın 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

                  Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacı manevi tazminat talebinden vazgeçmiş olmakla manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebi açısından davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 2.157,03 TL kazanç kaybı ve 1.252,18 TL tedavi giderinin, davacı ... için 2.157,03 TL kazanç kaybı ve 901,08 TL tedavi giderinin davalılardan (Davalı ... limitiyle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, çalışma gücünün kaybına ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa Tüketici ile 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaza sonucu pert olan aracın ihale ile satılması ve devrinin verilmemesinden kaynaklanan tazminat istemidir. Dosya kapsamından; taraflar arasında hasarlı araç satış sözleşmesi düzenlendiği, 1995 model 2. el araç satışı yapıldığı, davanın 10.02.2006 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; 2. el pert olmuş araç satışının sözkonusu olduğu anlaşılmakla, Tüketici Yasası kapsamında değerlendirilemeyecek uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu