Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"leyhine 25/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz işlemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kaulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/04/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/05/2014 günlü direnme kararının Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ye eklenen geçici 4/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ... Organizasyon İnş. Tur. Elek. Gıda Eğt. Hiz. San. Taah. Paz. Ltd....

      İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin davalı T5 yönünden 30.000,00 TL maddi tazminat yönünden kabulüne, davalı T5 yönünden manevi tazminat talebine ilişkin olarak ve davalı T3 açısından tümden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine hem maddi hem de manevi tazminat talepleri miktarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 01/10/2020 tarihli ara karar ile; ihtiyati haciz konulması için İ.İ.K. Madde 257'nin şartları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Muhammed El Kadı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu davada davacı tarafından vadesi gelmiş bir para alacağının söz konusu olmadığını, mahkemece ihtiyati haciz için polis tutanağına itibarı edilerek karar verildiğini, ancak polis tutanaklarını tamamen farazi olarak rafların beyanları ile oluşturulmuş bir tutanak olduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazada kırmızı ışıkta geçtiğini gösterir hiçbir delil bulunmadığını, bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının hatalı olduğunu, ayrıca manevi tazminat esasa ilişkin olarak hüküm içerdiğinden manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek usul ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2009/9709 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirketin gayrimenkulleri üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, müvekkili şirketin konulan hacizden dolayı piyasada itibarının sarsıldığını ve ticari alışverişte bulunduğu şahıs ve kurumlar nezdinde müvekkili şirketin borcunu ödeyemeyeceği şeklinde akıllarında olumsuz bir düşünce oluştuğunu, haksız ihtiyati haciz kararı ile maddi zararlara da düçar kaldığını beyanla maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, müvekkili tarafından açılan dava dosyasının esastan değil zamanaşımı nedeniyle usulden reddedildiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu ancak zamanaşımı nedeniyle bunu talep edemediğini, ortada kötüniyet bulunmadığını, davacı şirketin ihtiyati haciz sebebiyle manevi zarara ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı şirket hakkında müvekkilinin yaptığı icra takibi yada ihtiyati haciz dışında onlarca haciz ve takip bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir....

          Hukuk Dairesinin 20.04.2015 tarihli ve 2015/5842 Esas, 2015/8588 Karar sayılı kararı; “ Somut olayda, görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine hüküm kurulması halinde hükmün infazının akim kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Ne var ki ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin hangi taşınır veya taşınmazlara ilişkin olduğu açıklatılmadan, ihtiyati haciz talep edenin maddi ve manevi tazminat talebi ile orantısız biçimde borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 500.000,00 TL alacağa tekabül eden miktarda ihtiyati haciz konulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının ihtiyati haciz isteminin davanın mahiyeti ve ölçülülük ilkesi de değerlendirilerek uygun/makul miktarda kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden dava konusu olayın niteliği, mahkumiyet kararı, maktul ile davacı arasındaki yakınlık gözetilerek manevi tazminat talebi yönünden 60.000TL ile maddi tazminat yönünden ıslah talebi de gözetilerek 40.042,72TL olmak üzere toplam 102.042,72TL alacak ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

            Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılan ilamsız icra takibi sırasında alacak tahsil edilmesine rağmen, takip sırasında “taksit teminatı” adı altında alınan muhtelif meblağ ve tarihli bonolara dayanılarak başlatılan takiplerde davacının tüm mal varlığına haciz konulması nedeni ile yapılan ikinci takip ve haczin haksız olduğunu belirterek, istirdat ve maddi, manevi zararların tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; istirdata konu alacaklar açısından davanın kabulüne, maddi ve manevi tazminat istemleri açısından ise haksız haciz nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi zararlar davacı tarafça somutlaştırılmamış ve kanıtlanamamış olduğundan, ayrıca ......

              Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....

                UYAP Entegrasyonu